Marketlerde Plastik Poşet Bulundurma Zorunluluğu
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), zincir marketlerin plastik poşet satışı yapmayarak tüketicileri yalnızca daha pahalı olan kağıt veya bez çanta almaya zorlamasının mevzuata aykırı olduğuna hükmetti. Kurum, bu tür uygulamalara yönelik denetimlerin artırılması ve gerekli yaptırımların uygulanması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına tavsiyede bulundu.
Tüketici Şikayeti Kararı Tetikledi
Süreç, bir zincir markette alışveriş yapan bir vatandaşın şikayetiyle başladı. Kasada plastik poşet talep eden tüketici, markette yalnızca kağıt ve bez çanta satıldığı yanıtını aldı. Bu durumun, Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın “satış noktalarının yükümlülükleri” başlıklı 8. maddesine aykırı olduğunu belirten vatandaş, KDK’ye başvurarak denetim yapılmasını ve yasal işlemlerin başlatılmasını talep etti.
KDK: “Uygulama Hukuka ve Hakkaniyete Aykırı”
KDK tarafından yapılan incelemede, ilgili mevzuatın marketlere plastik poşet satışını tamamen kaldırma ve sadece daha maliyetli alternatifler sunma izni vermediği vurgulandı. Kararda, Usul ve Esaslar’ın 8. maddesinin, alternatif taşıma ekipmanlarının plastik poşetlere ek olarak sunulabileceğini açıkça belirttiğine dikkat çekildi.
“Zincir marketin söz konusu uygulaması, tüketiciye seçim hakkı tanımamakla birlikte piyasaya dayalı çevre koruma mekanizmalarının esas amacı olan davranışsal dönüşümü değil, zorunlu ve ekonomik külfet yaratan bir dayatma ortaya çıkarmaktadır. Özellikle plastik poşetlerin belirli bir ücret karşılığı sunulması yönündeki yasal düzenleme, tüketiciyi bilinçlendirmeyi ve tercihini çevre dostu yönde şekillendirmeyi amaçlarken, poşete nazaran daha yüksek ücret karşılığı yalnızca kağıt torba sunulması suretiyle tüketiciye seçenek bırakılmaması, düzenleyici hükümlerin özüne ve ruhuna aykırıdır. Plastik poşet tedarik ve satışının yeniden sağlanması, buna paralel olarak da alternatif taşıma ekipmanlarının da sunulmaya devam edilmesi gereklidir.”
KDK kararında, marketlerin bu tutumunun hem yasal yükümlülük ihlali olduğu hem de tüketici hakları ve ekonomik denge açısından hukuka uygun olmadığı belirtilerek, uygulamanın idari denetim kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı ifade edildi.