CHP’nin Yeni Süreçteki Rolü ve Kamuoyu Endişeleri
Yeni çözüm süreci kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulması planlanan komisyonun çalışmalarına başlaması beklenirken, geçmiş deneyimler kamuoyunda belirli endişeleri beraberinde getiriyor. Bu hassas dönemde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kurmayları, sürece ilişkin açıklamalarında dikkatli bir dil kullanıyor.
Kamuoyundaki endişelere yönelik soruları yanıtlayan CHP’li yetkililer, halkın kaygılarını anladıklarını belirtiyor. Bir parti yetkilisi durumu şu sözlerle özetliyor:
“İnsanların geçmiş tecrübelerden ağzı yandı. Bu nedenle bize dedikleri her şeyi anlıyoruz. Bizim de AKP’nin bir oyununa alet olmaya, Erdoğan’ı sonsuza kadar cumhurbaşkanı yapacak bir anayasa değişikliğini onaylamaya ya da kurucusu olduğumuz değerleri tartıştırmaya niyetimiz yok.”
Meclis Komisyonuna Katılımın Gerekçesi
CHP’nin Meclis’te kurulacak komisyonda yer almasının arkasındaki mantığı ise parti kurmayları şöyle açıklıyor:
“Kürt sorununu çözmeyi samimi olarak isteyen bir partiyiz. Kürt sorunuyla ilgili SHP döneminden gelen ilk çalışmaları yapan, sorunun varlığını kabul eden bizleriz. Ayrıca yeni süreç başladığında ‘Bu süreci Meclis’te şeffaf yürütün’ diyen de biziz. Bu nedenle ilk günden beri söylediklerimizle ve tarihten gelen tavrımızla tutarlı bir iş yapıyoruz.”
‘Dar Bir Gündemi Asla Kabul Etmeyiz’
Endişe duyan vatandaşlara “Bize güvenin” mesajını ileten CHP’liler, komisyonun gündeminin geniş tutulması gerektiğini vurguluyor. Partinin kırmızı çizgilerini ve beklentilerini ise şu şekilde sıralıyorlar:
- Komisyon sadece terör örgütünün silah bırakması veya Kürt sorununun çözümü ile sınırlı kalmamalıdır.
- Uyulmayan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ele alınmalıdır.
- Sadece CHP’li değil, DEM Parti’li tutuklu siyasetçilerin durumu görüşülmelidir.
- Kayyum atanmış belediyeler meselesi masaya yatırılmalıdır.
- Faili meçhul cinayetler ve adalet beklentisi olan mağdurlar gündeme getirilmelidir.
- Basın ve ifade özgürlüğü konusunda somut adımlar atılmalıdır.
- Sosyal medya paylaşımlarının tutukluluk sebebi olmaktan çıkarılması gerekmektedir.
- İktidarın, muhalif yorum yapanları ‘terörist’ olarak etiketlemesinin önüne geçilmelidir.
- Cumhurbaşkanına hakaret davalarının sayısı azaltılmalıdır.
CHP’liler, terör sorununun kalıcı çözümünün ancak kapsamlı bir demokratikleşme ile mümkün olacağını belirtiyor. “Şehit ve gazi ailelerinin görüşlerini, kayyumları, belediye başkanlarımızın ve cumhurbaşkanı adayımızın tutuklanmasını ve daha pek çok adaletsizliği gündeme getireceğiz. İnatla bu konulardan kaçılırsa da bunu kabul etmeyiz” diyerek kararlı duruşlarını ortaya koyuyorlar.