Plastik Krizi: İnsan Sağlığı İçin Göz Ardı Edilen Büyük Tehlike
Bilimsel dergi The Lancet‘te yayımlanan kapsamlı bir değerlendirme, plastiklerin insanlık için ‘ciddi, büyüyen ve yeterince tanınmayan’ bir tehdit oluşturduğunu gözler önüne serdi. Rapor, plastiklerin sadece atık haline geldiğinde değil, üretimden kullanıma ve bertarafa kadar olan yaşam döngüsünün her aşamasında insan sağlığına ciddi zararlar verdiğini vurguluyor.
Plastikler, yalnızca çevre kirliliğine neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda kanser, doğum kusurları, erken doğum, çocukluk çağı kanserleri ve kalp krizi gibi hayati sağlık sorunlarını tetikleme potansiyeline sahip.
Plastik Üretimindeki Durdurulamayan Artış
Verilere göre, 1950’li yıllardan günümüze plastik üretimi tam 200 kat artış gösterdi. Bu endişe verici tablo, gelecekte daha da karamsar bir hal alabilir. Uzmanlar, mevcut üretimin yaklaşık üç katına çıkarak 2060 yılına kadar yıllık bir milyar tona ulaşmasını bekliyor. Bu artışın en büyük kaynağını ise içecek şişeleri, hızlı tüketim kapları ve paketli ürün ambalajları gibi tek kullanımlık plastikler oluşturuyor.
Çevresel Kirlilik ve Geri Dönüşümün Sınırları
Bugün dünya genelinde yaklaşık 8 milyar ton plastik atık, Everest’in zirvesinden okyanusların en derin noktalarına kadar her yeri kirletmiş durumda. Bu devasa atık yığınının ise yüzde 10’undan daha azı geri dönüştürülebiliyor.
Vücudumuzdaki Gizli Tehlike: Mikroplastikler
Zamanla parçalanarak mikro ve nano boyutlara ulaşan plastikler, soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve tükettiğimiz gıdalar aracılığıyla farkında olmadan vücudumuza giriyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, bu parçacıkların vücudumuzun en kritik noktalarına ulaştığını kanıtlıyor. Mikroplastiklerin bulunduğu yerler arasında şunlar yer alıyor:
- Kan
- Beyin
- Anne sütü
- Plasenta
- Kemik iliği
- Meni
Bu parçacıkların uzun vadeli etkileri henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da, kalp krizi ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkili olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle bilim insanları, ‘önleyici yaklaşım’ benimsenmesinin altını çiziyor.
Boston College’dan çocuk doktoru ve epidemiyolog Prof. Philip Landrigan, plastiklerin zararlarının en çok bebekler ve çocuklar üzerinde yoğunlaştığını belirtiyor. Anne karnındaki fetüslerde düşük, erken doğum ve doğumsal anomali risklerini artırırken, çocuklarda akciğer gelişiminde gerilik, kanser ve ilerleyen yaşlarda kısırlık gibi ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
“Geri Dönüşümle Bu Krizden Çıkamayız”
Petrol üreticileri ve plastik endüstrisi, çözümün üretimi azaltmak yerine geri dönüşümü artırmaktan geçtiğini savunsa da, rapor bu görüşe karşı çıkıyor. Plastiklerin, kağıt veya cam gibi kolayca geri dönüştürülebilir malzemeler olmadığına dikkat çekiliyor. Raporda yer alan net ifade şu şekilde:
“Dünya, plastik kirliliği krizinden sadece geri dönüşümle kurtulamaz.”
Yapılan hesaplamalara göre, sadece üç spesifik plastik kimyasalının (PBDE, BPA ve DEHP) 38 ülkede insan sağlığına verdiği zararın yıllık maliyeti 1.5 trilyon doları buluyor. Bu rakam, plastik krizinin ekonomik boyutunun görünenden çok daha büyük ve maliyetli olduğunu kanıtlıyor.