Borçlu Miras ve Ölüm Aylığı Hakkı: Reddi Miras Sürecine Dair Bilinmesi Gerekenler

Reddi Miras Nedir ve Nasıl Yapılır?

Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişinin vefatı durumunda mal varlığından daha fazla borcu varsa, mirasçıları bu mirası reddetme hakkına sahiptir. Reddi miras olarak bilinen bu işlem için, mirasın bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine üç ay içinde başvurulması gerekmektedir. Bu üç aylık yasal süre, yasal mirasçılar için miras bırakanın vefatını öğrendikleri tarihten itibaren başlar. Vasiyetname ile atanmış mirasçılar için ise bu durumun kendilerine resmi olarak tebliğ edildiği tarihten itibaren süre işlemeye başlar.

Reddi Miras, Ölüm Aylığı Almaya Engel Teşkil Eder mi?

En çok merak edilen konulardan biri, reddi miras yapmanın sosyal güvenlik haklarını etkileyip etkilemediğidir. Vefat eden kişinin varlığından çok borcu olması sebebiyle mirası reddeden dul eş ve hak sahibi çocuklar, dul ve yetim aylığı almaya devam edebilirler. Mirasın reddedilmiş olması, ölüm aylığı hakkını ortadan kaldırmaz.

Ayrıca, reddi miras yapmış kişilerin aldıkları dul ve yetim aylıklarına, vefat eden kişinin borçları nedeniyle haciz uygulanamaz. Bu aylıklara mirasçıların kendi şahsi borçları için haciz konulabilmesi ise ancak yazılı onay vermeleri durumunda mümkündür.

Kamu Görevlilerinin Emekli İkramiyesi Durumu

Hayatını kaybettiğinde borcu mal varlığından fazla olan kişi eğer kamu görevlisi ise ve çalışmaya devam ederken vefat etmişse, mirası reddeden “hak sahipleri” emekli ikramiyesini alabilirler. Burada “hak sahibi” tanımı, vefat eden kişi üzerinden ölüm aylığı alma hakkı kazananları ifade eder. Örneğin, merhumun eşi ve üç çocuğundan sadece eşi ve bir çocuğu ölüm aylığı alıyorsa, ikramiye bu iki kişi arasında paylaştırılır. Aylık almayan diğer iki çocuk ikramiyeden pay alamaz. Eğer ölüm aylığı alacak hak sahibi yoksa, ikramiye de kimseye ödenmez.

Ancak, kişi emeklilik dilekçesini verdikten sonra fakat ikramiyesini almadan vefat ederse, bu ikramiye “sosyal güvenlik hakkı” olmaktan çıkar ve doğrudan miras hukukunun alanına, yani terekeye dahil olur. Bu durumda reddi miras yapan aile üyeleri, terekeye dahil olan bu ikramiyeden hak talep edemezler.

SSK’lı Çalışanların Kıdem Tazminatı

İş Kanunu’na tabi olarak SSK’lı (4/a) çalışan bir kişinin vefatı durumunda hak edilen kıdem tazminatı, miras olarak kabul edilir ve terekeye dahil edilir. Dolayısıyla, reddi miras işlemi yapan kişiler, terekenin bir parçası olan kıdem tazminatından pay alamazlar.

Reddi Miras Davası Açmanın Zorunlu Olmadığı Durumlar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018 tarihli (Esas No: 2017/438, Karar No: 2018/770) emsal bir kararı bulunmaktadır. Bu karara göre, eğer vefat tarihinde miras bırakanın ödeme aczi içinde olduğu açıkça belliyse veya resmi olarak tespit edilmişse, miras hukuken reddedilmiş sayılır.

Yargıtay kararında bu durumun zımni ret anlamına geldiği, ölen kişinin borçlarının varlıklarından fazla olmasının yaşam deneyimleri ışığında bu mirasın reddedileceğini gösterdiği belirtilmiştir. Bu nedenle mirasçıların ayrıca bir başvuru külfetine girmeden mirası reddetmelerinin mümkün olduğu kaydedilmiştir.

BAĞ-KUR’lunun Borcu Varsa Mirasçılar Ne Yapmalı?

Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) prim borcu olan BAĞ-KUR’lulara vefatları halinde hak sahiplerine doğrudan aylık bağlanmaz. Ancak, ölen BAĞ-KUR’lunun hak sahipleri, prim borcunu kendileri ödeyerek ölüm aylığı bağlatma hakkına sahiptir. Vefat eden kişinin borçlarından ötürü reddi miras yapmış olanlar dahi, bu prim borcunu ödeyerek ölüm aylığı alabilirler.