İsrail’in Gazze İçin ‘Süresiz İşgal’ Kararı ve Perde Arkasındaki Planlar
İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan bir açıklamayla, Gazze Şeridi‘nin tamamının işgal edilmesi yönünde bir karar alındığı duyuruldu. Bu karar, bölgede “süresiz işgal” döneminin başlayacağı şeklinde yorumlanırken, CNN TÜRK canlı yayınına katılan Gazeteci Güngör Yavuzaslan, bu durumun Gazze halkını zorla göçe tabi tutma ve bölgeyi tamamen askeri kontrol altına alma stratejisinin bir parçası olduğunu vurguladı.
Kontrollü Tahliye Planı: İnsani Yardım Maskesi
Güngör Yavuzaslan, İsrail’in insani yardım bahanesiyle Gazze halkını belirli bölgelerde topladığını ve bu yolla kontrollü bir şekilde Gazze dışına çıkarmayı planladığını iddia etti. Yardımların kasıtlı olarak belli noktalara yönlendirildiğine dikkat çeken Yavuzaslan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu bölgeler, ileride yapılacak tahliyeler için toplanma noktalarına dönüşüyor. İnsanları 20-30 bin kişilik gruplar halinde bir araya getirerek sonrasında buralardan çıkaracaklar.”
Yardım Noktaları Askeri Adacıklara Dönüşüyor
Yavuzaslan, Gazze içerisinde oluşturulan ve “kırmızı gözlü cep” olarak adlandırılan bölgelerin tamamen İsrail ordusunun kontrolüne geçtiğini belirtti. Bu noktalarda kısa süreli yardım dağıtımları yapıldığını aktaran Yavuzaslan, “İnsanlar saatlerce bekliyor, araçlar sadece 15-20 dakika kalıyor. Askeri adacıklar ve sözde insani koridorlar bu planın bir parçası” dedi.
Hedef Sadece Gazze Değil: İlhak Planı Genişliyor
İsrail’in bu kararının yalnızca Gazze ile sınırlı kalmayacağını öne süren Yavuzaslan, sıradaki hedefin Batı Şeria olduğunu söyledi. “Ramallah’a da girdiler. Artık Mahmud Abbas yönetiminin olduğu bölgelerde bile İsrail askeri var” diyen Yavuzaslan, İsrail’in nihai amacının Gazze ve Batı Şeria’yı, Golan Tepeleri örneğinde olduğu gibi ilhak etmek olduğunu ifade etti.
Uluslararası Yaptırımlar Yetersiz Kalıyor
Yavuzaslan, İsrail’e yönelik uluslararası yaptırımların etkisizliğine de dikkat çekti. “Eğer gerçek bir izolasyon olsaydı, bugün hiçbir İsrail uçağının dünyanın herhangi bir havaalanına inememesi gerekirdi” diyerek, Türkiye’nin aldığı kararlara rağmen dünyadan benzer bir tepkinin gelmediğini vurguladı.
Trump ve Netanyahu’nun Rolü
Bu işgal planının zemininin eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından hazırlandığını hatırlatan Yavuzaslan, “Trump, Gazze’yi bir tatil beldesi haline getirme fikrini ortaya atmıştı. Netanyahu ise bu fikre karşı çıkarak Gazze’yi kendi kontrolünde tutmak istedi. Şimdi ise bu planı uygulamaya geçiriyorlar” şeklinde konuştu.
Hamas Direnişi Yayabilir: Olası Senaryolar
Yavuzaslan’a göre, İsrail’in tam işgal kararına Hamas’ın yanıtı, direnişi tüm Filistin topraklarına yaymak olabilir. “Hamas silahlı gücünü Filistin halkına ait olarak tanımladı. Bu, Batı Şeria ve Kudüs’teki grupları da harekete geçirebilir” dedi. Bölgede Hamas dışında İslami Cihad ve Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı 4-5 farklı silahlı grubun daha bulunduğunu ve topyekûn bir saldırı durumunda bu grupların da çatışmalara katılabileceğini ekledi.
Üçüncü İntifada ve Küresel Tepki İhtimali
Son olarak Yavuzaslan, İsrail’in Gazze’deki topyekûn saldırı girişiminin sonuçlarının bölgesel kalmayabileceği uyarısında bulundu:
“Filistin tarihinde iki büyük intifada yaşandı. Bu işgal kararının ardından, üçüncü intifada gelebilir. Hatta sadece Filistin’de değil, dünyada da ‘küresel bir intifada’ yaşanabilir. Başkentlerde protestolar, sivil direnişler görülebilir.”