Bakanlık, İstismar Dosyasındaki Takipsizlik Kararına İtiraz Etti
Cumhuriyet gazetesinin 24 Temmuz’da gündeme getirdiği, Tekirdağ Çerkezköy’de 4 yaşındaki bir çocuğun öz dayısı tarafından cinsel istismara uğradığı iddiasıyla ilgili soruşturmada verilen “kovuşturmaya yer yok” kararı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Haberin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı derhal harekete geçti.
Çocuğun tutarlı ifadeleri, yaşına oranla fazla cinsel bilgiye sahip olması ve pedagog eşliğinde istismarı çizimlerle anlatmasına rağmen, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yeterli somut delil bulunmadığı” gerekçesiyle dosyayı kapatması tepki çekmişti.
Bakanlığın Hukuki Müdahalesi
Olayın kamuoyuna yansıması üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, mağdur çocuğun avukatından dosya belgelerini talep etti. Hukuk biriminin yaptığı inceleme sonucunda, dosyanın kapatılması kararına itiraz edildi. Bakanlığın mahkemeye sunduğu dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“6284 sayılı Yasa kapsamında işlenen suçlara soruşturma ve kovuşturma aşamasında takip hakkımızın hem bahse konu kanun hem de kamu yararı gereğince zorunlu olmasından ötürü, usul ve yasaya aykırı kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz etme zorunluluğumuz doğmuştur.”
Bakanlık, itiraz dilekçesinde aile içi cinsel suçlarda “kamera kaydı, tanık beyanı gibi somut deliller ile ispat olanaklarının kısıtlı olduğuna” dikkat çekti. Ayrıca, düzenlenen adli değerlendirme raporunda genel geçer ifadeler kullanıldığı ve maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılamadığı vurgulandı. İddianame düzenlenmesi için yeterli şüphenin mevcut olduğunu belirten Bakanlık, 33 yaşındaki şüpheli Y.D. hakkında kamu davası açılmasını talep etti.
Davanın Geçmişi: Ne Olmuştu?
Süreç, Tekirdağ Çerkezköy’de yaşayan baba Ö.A.’nın, 4 yaşındaki kızının endişe verici davranışları üzerine bir çocuk psikoloğuna başvurmasıyla başladı. Psikolog, hazırladığı raporda çocuğun istismara uğramış olabileceğine dair kuvvetli şüphe olduğunu belirtti. Baba Ö.A.’nın 18 Temmuz 2024 tarihinde şikayetçi olmasıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında mağdur çocuğun tutarlı beyanları ve uzman raporları, istismarın yaşandığını ortaya koydu. Çocuğun anlatımına göre, istismarı gerçekleştiren kişi 33 yaşındaki öz dayısı Y.D. idi. Ancak mahkeme, bu delillere rağmen “yeterli somut delil bulunmadığına” hükmederek takipsizlik kararı verdi. Mağdur avukatları ise bu kararın, emsal Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu ve çocuğun üstün yararının ihlal edildiğini savundu.