GENAR Anket Sonuçları: Türkiye’nin Gündeminde Ekonomi İlk Sırada

Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, GENAR Araştırma Şirketi tarafından Temmuz ayında gerçekleştirilen bir kamuoyu araştırmasının dikkat çeken sonuçlarını köşesinde paylaştı. Selvi, anketlerde yalnızca parti oy oranlarına değil, satır aralarındaki önemli detaylara da odaklandığını belirtti.

“Kamuoyu araştırmalarını dikkatli bir şekilde takip etmeye çalışıyorum. Güvenilir anketleri de paylaşmaya özen gösteriyorum. Anketlerde sadece partilerin oy oranlarına odaklanılıyor. Oysa ben aynı zamanda satır aralarını da okumaya çalışıyorum”

Selvi’nin aktardığı araştırmada, katılımcılara yöneltilen “Türkiye’nin en önemli gündem maddesi ne?” sorusuna verilen yanıtlar, ekonomik endişelerin ne denli ön planda olduğunu gözler önüne seriyor.

İktidarın En Büyük Rakibi: Ekonomi

Anket sonuçlarına göre, Türkiye’nin en acil sorunu olarak görülen konu, yüzde 35 oranıyla ‘enflasyon ve hayat pahalılığı’ oldu. Bu oranın erkeklerde yüzde 40.5’e yükselmesi, kadınlarda ise yüzde 29.5 olarak ölçülmesi dikkat çekti. Yaklaşık altı ay önce bu oranın yüzde 60 seviyelerinde olduğunu belirten Selvi, enflasyondaki düşüş eğilimine rağmen halkın bu durumu henüz hissetmediğini ve konunun önemini koruduğunu vurguladı. Bu durum, iktidarın en büyük rakibinin ekonomi olduğunu gösteriyor.

Diğer Önemli Gündem Maddeleri

Ekonomik sorunların ardından gelen diğer önemli başlıklar ise şu şekilde sıralandı:

  • Adalet: %8.7
  • Yargı Bağımsızlığı: %5.7
  • Savaş Tehdidi: %4.6

Bölgesel savaş tehditlerinin bile hayat pahalılığının gerisinde kalması, halkın önceliğinin ekonomik savaş olduğunu ortaya koyuyor.

Geleceğe Dair Ekonomik Beklentiler Karamsar

Mevcut ekonomik tablo, geleceğe yönelik beklentileri de olumsuz etkiliyor. Araştırmaya göre, 2026 yılındaki ekonomik duruma ilişkin beklentiler pek parlak değil.

  • ‘Çok daha iyi olur’ diyenler: %5.1
  • ‘İyi olur’ diyenler: %21.7
  • ‘Aynı olur’ diyenler: %21.6
  • ‘Kötü olur’ diyenler: %30.3
  • ‘Çok daha kötü olur’ diyenler: %21.1

Ekonominin ‘kötü’ ya da ‘çok daha kötü’ olacağını düşünenlerin toplam oranı ise yüzde 51.4 gibi endişe verici bir seviyeye ulaşıyor. Bu sonuçlar, toplumun ekonomik geleceğe dair derin bir karamsarlık içinde olduğunu gösteriyor.