Türk Basketbolunda Altyapı ve Sistem Tartışmaları
Altyapı milli takımlarımızın Avrupa şampiyonalarındaki mücadelesi sona ermek üzereyken, basketbolumuzun geleceği hakkında ciddi endişeler baş gösteriyor. En iddialı olduğumuz U16 takımımız yakında sahne alacak olsa da, genel tablo pek iç açıcı değil. Özellikle İspanya ve Fransa gibi ülkeler, hem kızlar hem de erkekler kategorilerinde diğer ülkelerle arayı açmaya devam ediyor. İtalya ve Sırbistan gibi ekollerde bir kıpırdanma olsa da, liderlerle aradaki makas kapanacak gibi görünmüyor. Türkiye ise bu tabloda maalesef orta sıralarda mücadele ediyor. Bu durum, sistemde bazı şeylerin yolunda gitmediğinin açık bir göstergesi.
Altyapıdaki Yetersizlikler ve Antrenör Eğitimi
Mevcut durumda çözümü genellikle spor okullarında arıyoruz. Ancak bu okulların federasyon tarafından ne ölçüde denetlendiği büyük bir soru işareti. Emekçi antrenörlerimiz büyük bir özveriyle çabalasa da, bu çabalar yetersiz kalıyor. Peki, Avrupa ile aramızdaki fark neden bu kadar açıldı? Bu, derinlemesine bir analizi hak eden bir konu. İlk adım olarak, altyapı antrenörlerinin eğitim sistemini acilen masaya yatırmamız gerekiyor.
Fiziksel Gelişim ve Atletizm Sorunu
Gözlemlerime göre en büyük eksikliklerimizden biri atletizm ve tempo. Bizimle arayı açan ülkeler, genç oyuncuların fiziksel ölçümlerine büyük bir hassasiyetle yaklaşıyor. Bu ölçümler sayesinde sporcuların fiziksel eksiklikleri tespit ediliyor ve bu eksiklikleri giderecek özel programlar uygulanıyor. Ancak Türk basketbolu, bu konuda maalesef bir kısır döngü içerisinde sıkışıp kalmış durumda.
A Milli Takım’daki Prensip İhlalleri ve İletişim Kopukluğu
Avrupa Şampiyonası’na hazırlanan A Milli Takımımız, Bormio’da kampa girdi. Ancak kamp kadrosunun kamuoyu ile paylaşılmaması, tartışmaların fitilini ateşledi. Önce Panathinaikos’tan Nunn‘un devşirilmesi için uğraşıldı, bu olmayınca geçen turnuvaya katılmayan, Türk oyuncu statüsü elinden alınan ve adeta istenmeyen adam ilan edilen Shane Larkin kadroya davet edildi. Bu durum, ‘Ne prensip ama!’ dedirtti.
Teknik kadro, kampa katılmayan Larkin’e özel izin verildiğini duyururken; federasyon ise oyuncunun ufak bir sakatlığı nedeniyle kampa katılamadığını açıkladı. Bu çelişkili ifadeler karşısında neye inanacağımızı şaşırdık.
Ayrıca, Alperen Şengün ve Adem Bona gibi önemli oyuncuların kampa neden katılmadığına dair hiçbir resmi açıklama yapılmaması da endişeleri artırıyor.
Fransa’nın ‘Chart’ Modeli Bir Çözüm Olabilir mi?
Bizden çok daha fazla NBA oyuncusuna sahip olan Fransa, bu tür sorunlara ‘Chart’ adını verdikleri bir tür kontrat ile çözüm bulmuş durumda. Oyuncularla, önceden belirlenmiş programlar üzerinden bir anlaşma yapılıyor ve bu kontratı imzalayan oyuncular milli takım kadrosuna dahil ediliyor. Bu sistem, hem takım ruhunu korumayı hem de prensiplere bağlı kalmayı sağlıyor.
Cevap Bekleyen Sorular
Tüm bu tartışmaların ortasında akla kritik bir soru geliyor: Geçen sezonu yabancı statüsünde tamamlayan Shane Larkin ve aynı durumdaki Scottie Wilbekin, bu sezon Türk statüsünde mi oynayacak? Diğer kulüplerin bu duruma yaklaşımının ne olacağı ise merak konusu.