Perimenopozun Gizemli Dünyası: Amanda’nın Hikayesi
42 yaşındaki hastane yöneticisi Amanda, vücudunda ani ve açıklanamayan değişiklikler yaşamaya başladığında büyük bir şaşkınlık yaşadı. Aniden ortaya çıkan ateş basması, uykusuzluk ve adet düzensizlikleri gibi belirtilerle mücadele eden Amanda, aynı zamanda gündelik olaylara karşı aşırı duygusal tepkiler verdiğini fark etti. ABD’nin Teksas eyaletinde yaşayan Amanda, Euronews Health’e verdiği demeçte, “Tüm bu semptomların stresten kaynaklandığını düşünmüştüm” dedi. Ancak hayatı normale döndüğünde dahi bu belirtiler devam etti.
Amanda, “Kan tahlili yaptırmak için doktoruma başvurdum, fakat tüm hormonlarım normal seviyede çıktı ve beklemem tavsiye edildi” diye ekledi. Bir yıl süren belirsizliğin ardından, yapılan son kan testi yumurtalık üretiminin düştüğünü ortaya koydu. Bu sonuç, Amanda’nın uzun süredir şüphelendiği gerçeği doğruladı: Vücudu perimenopoz sürecine girmişti.
Perimenopoz Nedir ve Neden Önemlidir?
Menopoz, bir kadının üreme döngüsünün kalıcı olarak sona erdiği ve art arda 12 ay boyunca adet görmediği dönem olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, kadınlar genellikle 45 ila 55 yaşları arasında menopoza girmektedir. Menopoza giden bu geçiş süreci ise perimenopoz olarak adlandırılır. Bu dönemde hormon seviyeleri dalgalanır ve düşer.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti’ne (NHS) göre, perimenopozun yaygın belirtileri şunlardır:
- Uyku kalitesinde düşüş
- Sıcak basmaları
- Beyin sisi
- Anksiyete ve ruh hali değişimleri
- Düzensiz adet dönemleri
Balance uygulamasının kurucusu ve menopoz uzmanı Dr. Louise Newson, “40 yaş altındaki her 30 kadından biri menopoza giriyor. Bu durum, pek çok genç kadının da perimenopozal olabileceği anlamına geliyor” şeklinde önemli bir uyarıda bulunuyor.
“Aile öyküsü, mevcut tıbbi durumlar veya ameliyat ve kemoterapi gibi tedaviler, menopozun daha erken yaşlarda başlamasına neden olabilir.” – Dr. Louise Newson
Yakın zamana kadar perimenopoz, etrafındaki tabular nedeniyle yeterince konuşulmayan bir konuydu. Bu durum, resmi bir teşhis testinin olmamasıyla birleşince, kadınların semptomları hakkında kafa karışıklığı yaşamasına ve yalnız hissetmesine yol açtı. Geçen yıl İngiltere hükümeti tarafından yayımlanan bir raporda, “tıbbi kadın düşmanlığı” olarak nitelendirilen bu durumun, kadınların üreme sağlığı sorunlarında teşhis ve tedavi için yıllarca beklemesine neden olduğu vurgulandı.
Perimenopoz Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İngiltere’de NHS’ye göre, perimenopoz için ana tedavi yöntemi, vücudun azalan östrojen ve progesteron seviyelerini yerine koymayı amaçlayan hormon replasman tedavisidir (HRT). Bu tedavi farklı şekillerde uygulanabilir:
- Tabletler
- Deri yamaları
- İmplantlar
- Cilt için jel veya spreyler
Ayrıca, yorgunluk ve düşük libido gibi sorunlarla mücadele eden kadınlar için testosteron takviyesi de bir seçenek olarak değerlendirilebilir.
“İhtiyacınız olan hormon türü ve dozu her kadına göre farklılık gösterir. Bu, herkese uyan tek bir reçete değildir. Sizin için en doğru tedavi seçeneğini belirlemek adına bir sağlık uzmanıyla görüşmeniz kritik önem taşır.” – Dr. Louise Newson
‘İkinci Ergenlik’ ve Çevrimiçi Dayanışma
Menopoz semptomlarına dair artan farkındalıkla birlikte, kadınlar deneyimlerini sosyal medyada ve çevrimiçi platformlarda açıkça paylaşarak hem tanınma hem de dayanışma buluyor. Geçtiğimiz yıl bir TikTok kullanıcısının perimenopoz için kullandığı “ikinci ergenlik” ifadesi, bu durumu esprili bir dille özetleyerek viral hale geldi. Bir kullanıcı, “Bu tanım her şeyi özetliyor, ben buna ters ergenlik diyorum” derken, bir diğeri “Sıcak basmalarına tropik anlar demeyi deneyin, kulağa tatil gibi geliyor” yorumunu yapıyor.
Dr. Newson, “Perimenopoz ve menopoz çok uzun süre tabu olarak kaldı. Artık gördüğümüz bu görünürlük ve paylaşılan deneyimler, onlarca yıldır sağlık hizmetlerinin bir parçası olması gereken bu konuşmaları geliştirmeye yardımcı oluyor” diyerek bu gelişmenin önemini vurguluyor.