İnsan Evriminde Yeni Bir Bakış Açısı: Beslenme Alışkanlıkları Dişleri Nasıl Şekillendirdi?
İnsanların sahip olduğu en önemli evrimsel avantajlardan biri, çok yönlü diş yapısıdır. Azı, köpek ve kesici dişlerden oluşan bu set, pek çok hayvan türünün aksine bize hepçil bir beslenme olanağı tanır. Bu durum, hayatta kalma şansımızı artıran geniş bir besin yelpazesi sunar. Ancak Science dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, dişlerimizin evriminin, atalarımızın mevcut biyolojilerinin izin verdiğinden daha fazlasını yemeye çalışma arzusundan kaynaklandığını öne sürüyor.
Davranış Odaklı Evrimin İlk Kanıtı
Dartmouth College araştırmacılarının liderliğindeki bir ekip tarafından yürütülen çalışma, insan fosil kayıtlarında “davranışsal güdüm” olarak bilinen olgunun ilk kanıtını sunuyor. Bu teoriye göre, bir türün hayatta kalması için faydalı olan davranışlar, o türün fizyolojisi bu davranışları destekleyecek şekilde evrimleşmeden önce gelişir.
Makalenin baş yazarı ve antropolog Luke Fannin, “Davranış söz konusu olduğunda homininlerin epey esnek olduğunu ve bunun onlara avantaj sağladığını kesin olarak söyleyebiliyoruz” diyor.
Erken İnsan Davranışının Kendine Özgü Evrimsel Yolu
Fannin, antropologların genellikle homininlerdeki davranışsal ve morfolojik değişimleri eş zamanlı evrimleşen süreçler olarak ele aldığını belirtiyor. Fakat bu yeni analizler, erken dönem insan davranışının kendine has bir evrimsel itici güç olduğunu ve bunun fiziksel ve besinsel yolculuğumuz için büyük sonuçlar doğurduğunu gösteriyor.
Fosil Dişler Neler Anlatıyor?
Araştırma ekibi, bu sonuçlara ulaşmak için çeşitli hominin ve primat türlerine ait fosil diş setlerini inceledi. Çalışmalarına, 3,9 ila 2,9 milyon yıl önce yaşamış olan uzak akrabamız Australopithecus afarensis ile başladılar. Araştırmacılar, bu türün dişlerindeki ot ve saz tüketiminden kalan karbon ve oksijen izotoplarına odaklandı. Ayrıca, A. afarensis ile aynı dönemde yaşamış iki primat türünün fosil dişlerini de analiz ettiler:
- Teropitler: Babunlara benzeyen dev karasal maymunlar.
- Kolobinler: Daha küçük boyutlu, hepçil maymunlar.
Ekip, A. afarensis, teropitler ve kolobinlerin başlangıçta böcek, meyve ve çiçeklerle beslenirken, 3,4 ila 4,8 milyon yıl önce daha sert olan sazlık ve otlara yönelmeye başladıklarını keşfetti. Ancak bu beslenme değişikliği, bu türlerin diş ve sindirim sistemlerinin bu besinlere tam olarak uyum sağlamasından en az 700.000 yıl önce gerçekleşti.
Yeraltı Kaynaklarına Yöneliş: Evrimsel Dönüm Noktası
Yaklaşık 2,3 milyon yıl sonra, hominin dişleri önemli ölçüde daha düşük oksijen ve karbon izotopları göstermeye başladı. Araştırmacılara göre bu durum, o dönemin insan atası olan Homo rudolfensis‘in oksijenden yoksun sular nedeniyle ot alımını azalttığını işaret ediyor. Bilim insanları bu değişimi açıklamak için üç olası senaryo sunuyor:
- H. rudolfensis, diğer primatlardan ve Afrika’daki hayvanlardan çok daha fazla su içiyordu.
- Günümüzdeki su aygırlarına benzer şekilde, günlerini suda geçirip geceleri besleniyorlardı.
- Erken insan davranışıyla en uyumlu açıklama ise homininlerin yumru kökler ve soğanlar gibi yeraltında bulunan, karbonhidrat açısından zengin bitkileri toplamaya başlamalarıydı.
Bu son argüman, fiziksel olarak büyüyen ve sayıları artan bir türün enerji ihtiyacıyla da örtüşüyor. Enerji bakımından zengin bitkiler av hayvanları gibi karşı koymuyor ve daha kolay bulunuyordu. Ayrıca, bu dönemde antik insanlar, yeraltındaki bitkileri çıkarmayı kolaylaştıran taş aletler yapmaya başlamışlardı.
Fannin, “Yeraltındaki gıdalara doğru gerçekleşen bu geçişin, evrimimizdeki bir işaret noktası olduğunu öne sürüyoruz. Atalarımız, yılın herhangi bir zamanında erişebilecekleri ve kendilerini besleyebilecekleri çok yıllık bir karbonhidrat bolluğu yaratmışlardı” diye ekliyor.
Antropolojinin “Yakıcı Sorusu” Yanıt Buluyor
Çalışmanın kıdemli yazarı Nathaniel Dominy’e göre, antropolojide yanıt bekleyen en önemli sorulardan biri “Homininler, diğer primatların yapmadığı neyi farklı yaptı?” sorusudur.
Dominy, “Bu çalışma, ot dokularından faydalanma kabiliyetinin bizim gizli sosumuz olabileceğini gösteriyor” diyor.