2008 yılında kurduğu Mazu Yacht markasıyla lüks tekne üretiminde adından söz ettiren başarılı iş insanı Halit Yukay, 4 Ağustos’ta Marmara Denizi’nde gizemli bir şekilde kayboldu. Kendi inşa ettiği teknesiyle çıktığı yolculuk, adının binlerce kişi tarafından ‘kaybolan iş insanı’ olarak anılmasına neden oldu. Parçalanmış teknesi bulunan ancak kendisine ulaşılamayan Yukay’ın akıbeti, akıllara 26 Ekim 2022’de Tahiti açıklarında gemiden düşerek kaybolan iş insanı Dilek Ertek’i getirse de, Marmara Denizi’nin kapalı bir havza olması umutları canlı tutuyor.
Olayla ilgili pek çok soru işareti mevcutken, Kocaeli Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Hikmet Arıcan ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hamit Hancı, Milliyet.com.tr için olası senaryoları ve kritik ipuçlarını değerlendirdi.
Kazanın Zaman Çizelgesi ve İlk Bulgular
Halit Yukay, 4 Ağustos saat 15.10 sularında Yalova’dan Bozcaada’ya gitmek amacıyla ‘Graywolf’ isimli teknesiyle denize açıldı. Kendisinden bir daha haber alınamaması üzerine yakınları durumu Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bildirdi. Ekiplerin arama çalışmaları sürerken bir yük gemisinden gelen parçalanmış ve yarı batık tekne ihbarı, ekipleri belirtilen koordinatlara yönlendirdi. Ne var ki, karşılaşılan manzara tamamen parçalanmış bir tekne enkazıydı. 5 ve 6 Ağustos’ta devam eden yoğun arama çalışmalarına rağmen Yukay’a dair bir ize rastlanamadı.
Uzman Gözüyle Olasılıklar: Kaza mı, Düşme mi?
Doç. Dr. Ozan Hikmet Arıcan, teknenin parçalanma nedenine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Bu parçalanma olayı kayalık vesaireye çok yakın seyir yapıyorsa, tekne fiber olduğu için çok çabuk parçalanabilir. Yani herhangi bir kayanın üzerine hızlı bir şekilde geldiyse parçalanıp su almaya başlar ve bunun kaçışı çok zordur. O sırada hafif bir rüzgâr ya da işte bir fırtınanın olması bile işte tekneyi sürüklemiştir ya da motor arızası da olabilir. İlk şüphelendiğim konu, teknenin kayanın üzerine gelmesi… Tek başına denize açılmak emniyetli değil. Herhangi bir hastalık durumu, kalp krizi ya da ani bayılma durumunda yanınızda biri olmalı.”
Arıcan, navigasyon sistemlerindeki olası hatalara da dikkat çekti: “Seyir yaptığı harita sistemi güncel değildir. Yanlış pozisyon gösterir. Navigasyon sistemleri hata yapabilir.”
En Güçlü İhtimal: Önce Denize Düşmüş Olabilir
Doç. Dr. Arıcan, Yukay tarafından herhangi bir yardım çağrısı yapılmamasını en önemli ipucu olarak görüyor ve bu durumu şöyle açıklıyor:
“Acil bir durum olsa telsizi var. Kanal 16’dan acil durum yayını yapabilirdi. Bunu da yapmamış. Ani geliştiyse, ilk etapta denize düşmüş diyebiliriz. Yüzde 55 ihtimalle önce denize düşme, yüzde 45 de diğer seçenekler olabilir. Çünkü yardım da bulunmamış, yardım istememiş. Cep telefonu da var. Sonuçta cep telefonu da çekiyorsa yine sahil güvenliği arayabilirdi. Ancak aramamış. Eğer bir yardım çağrısı yoksa ani gelişmiş bir olay olarak düşünmek lazım.”
Adli Tıp Perspektifi: Halit Yukay Hayatta Olabilir mi?
Kazazedenin sağlık durumu ve suda ne kadar süre hayatta kalabileceği de kritik bir konu. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hamit Hancı, bu konudaki soruları yanıtladı.
“Bu havada 25 ila 30 saat sağ kalabilir kazazede. Soğuk havada ölüm daha hızlı gerçekleşir. Ancak su sıcak olduğu için ve yaz aylarında olduğumuz için sağ kalma ihtimali var. Ölüm gerçekleştikten sonra ceset suyun dibine batar ve orada yavaş yavaş kokuşma başlar. Bu esnada ‘çamaşırcı eli’ dediğimiz buruşma başlıyor. Alkollü olmak ölüm riskini artırır. Ani bir kalp krizi geçirdikten sonra da denize düşmüş olabilir. Çürüme olmadan cesede ulaşılırsa bunun ayrımı rahatlıkla yapılabilir.”
Uzmanlar, kazanın ani geliştiği ve yardım çağrısı yapılamadığı senaryosu üzerinde dururken, arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Halit Yukay’ın akıbetiyle ilgili gizem perdesi henüz aralanmış değil.