Beyaz Saray’da Kritik Barış Zirvesi: Aliyev ve Paşinyan Anlaşma İçin Buluşuyor

Beyaz Saray’da Tarihi Barış Zirvesi: Aliyev ve Paşinyan Masada

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecini hızlandırmak amacıyla kritik bir zirveye ev sahipliği yapacak. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yarın Beyaz Saray’da bir araya gelecek. Amerikan basınına yansıyan bilgilere göre, Trump’ın bu tarihi görüşme sonunda olası bir barış anlaşmasını kamuoyuna duyurabileceği belirtiliyor.

Kapsamlı Barış Anlaşması Gündemde

Washington Post gazetesine konuşan iki üst düzey Beyaz Saray yetkilisi, görüşmenin ana gündem maddesinin iki ülke arasında kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanması olduğunu ifade etti. Yetkililer, zirvenin sonunda somut bir anlaşmanın açıklanma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı.

Ermenistan’dan Ziyaret Doğrulaması Geldi

Ermenistan Başbakanlık Sözcüsü Nazeli Bağdasaryan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Başbakan Paşinyan’ın 7-8 Ağustos tarihlerinde ABD’ye bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğini doğruladı. Bağdasaryan, ziyaretin odak noktasının bölgedeki barış, refah ve ekonomik iş birliği fırsatları olacağını belirtti. Açıklamada ayrıca, Paşinyan’ın ziyaret kapsamında ABD Başkanı Trump ile özel bir ikili görüşme yapmasının da planlandığı kaydedildi.

Müzakerelerdeki Çıkmaz: Zengezur Koridoru

Aliyev ve Paşinyan, son olarak geçtiğimiz ay Abu Dabi’de bir araya gelmişti. Bu görüşmede ilişkilerin normalleşmesi ve güven artırıcı adımların sürdürülmesi kararlaştırılmış, ancak nihai bir çözüme ulaşılamamıştı. İki ülke arasındaki en önemli anlaşmazlık konularının başında Zengezur Koridoru planı geliyor.

  • Azerbaycan’ın Talebi: Azerbaycan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile kesintisiz ve kendi kontrolünde bir bağlantı kurmak için Ermenistan’ın güneyinden geçecek bir ulaşım koridoru talep ediyor.
  • Ermenistan’ın Şartı: Ermenistan ise kendi topraklarından geçecek tüm güzergahların tamamen Ermenistan’ın egemenliğinde kalması gerektiğini savunarak bu talebe karşı çıkıyor.

Washington’daki zirvenin, bu ve benzeri konularda bir ilerleme sağlanması adına kritik bir öneme sahip olduğu değerlendiriliyor.