Dijital Erişilebilirlik Resmen Zorunlu: Türkiye’deki Kurumları Neler Bekliyor?

Türkiye’de Dijital Erişilebilirlik Dönemi Başladı

Cumhurbaşkanlığı tarafından 21 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan yeni bir genelge ile dijital erişilebilirlik, Türkiye’de ilk defa yasal bir çerçeveye oturtuldu. Bu önemli düzenleme, özellikle engelli bireylerin ve yaş almış vatandaşların dijital platformlardaki hizmetlere engelsiz bir şekilde erişimini güvence altına almayı amaçlıyor.

Yeni Düzenleme Hangi Kurumları Kapsıyor?

Genelgenin kapsamı oldukça geniş tutuldu. Yalnızca kamu kurumlarıyla sınırlı kalmayan zorunluluk, birçok özel sektör kuruluşunu da bağlıyor. İşte düzenlemeden etkilenen kurum ve kuruluşlar:

  • Kamu kurumları
  • Belediyeler ve üniversiteler
  • Özel hastaneler ve özel okullar
  • Bankacılık sektörü
  • Yolcu taşıma hizmeti sunan firmalar
  • Tüm e-ticaret siteleri
  • Elektronik haberleşme hizmeti sağlayan işletmeler

Uluslararası Standartlar ve Uyum Süreci

Yeni genelge uyarınca, tüm web siteleri ve mobil uygulamaların uluslararası alanda kabul görmüş WCAG 2.2 (Web İçeriği Erişilebilirlik Rehberi) standartlarına uygun hale getirilmesi şart koşuluyor. Bu standartlara uymayan kurumlar, yasal yaptırımların yanı sıra kullanıcı nezdinde güven ve itibar kaybı gibi ciddi risklerle de yüzleşebilir. Dolayısıyla, dijital erişilebilirlik artık yalnızca bir yasal uyum meselesi değil, aynı zamanda marka itibarını korumak için stratejik bir zorunluluktur.

Kurumlar İçin Son Tarihler Belli Oldu

Yapılan düzenlemeye göre uyum için tanınan süreler şu şekilde belirlendi:

  • Kamu kurumları ve özel hizmet sağlayıcıları için son tarih: 1 yıl
  • E-ticaret firmaları için son tarih: 2 yıl

Uzman Görüşü: “Erişilebilirlik Toplumla Bağı Güçlendirir”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan WeAccess.AI CEO’su Doç. Dr. Özer Çelik, dijital erişilebilirliğin Türkiye’deki stratejik öneminin anlaşılmaya başlandığını vurguladı.

“Bu genelgeyle birlikte artık çok daha kapsayıcı bir internet sağlamak mümkün hale geldi. Dijital erişilebilirlik, engelli bireylerin yanı sıra geçici engel yaşayanlardan yaşlılara, farklı cihaz kullananlardan düşük bağlantıyla erişim sağlayanlara kadar herkese dokunur. Kurumlar bu sorumluluğu yerine getirirken sadece yasaya uymaz, aynı zamanda toplumla daha güçlü ve samimi bir bağ kurar. Kurumların yalnızca mevzuata uyum sağlamasını değil, aynı zamanda toplumla kurduğu bağın güçlenmesini önemsiyoruz. Dönüşen dijital dünyada erişilebilirlik itibar, empati ve kapsayıcılık ekseninde bir anlam ve stratejik önem kazanmış durumda.”