Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği feci otel yangınıyla ilgili olarak, 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması beşinci gününde de sürdü. Toplam 14 gün sürmesi planlanan duruşmanın geride kalan dört gününde 29 sanığın ifadesi alınmıştı. Davanın beşinci oturumu, kalan sanıkların dinlenmesiyle devam etti.
Günün duruşması, otelin sahibi Halit Ergül’ün çapraz sorgusuyla başladı. Ergül, sorgusu esnasında oteldeki denetimlerin düzenli olarak gerçekleştirildiğini savundu ve şunları söyledi: “Turizm sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteriyorum. İki otelimiz bulunuyor. Ayrıca Turizm Geliştirme Ajansı’nda yönetim kurulu üyeliği yaptım. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelen denetim ekipleri tuttukları tutanakta her şeyin yolunda olduğunu belirtti. Biz de denetim ekibinin ‘uygun’ raporu vermesiyle kendimizi güvende hissettik. Eğer can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak bir eksiklik tespit etselerdi, oteli kapatırlardı.”
Mağdur avukatlarından birinin “Yangın sonrasında banka hesaplarınızda tek bir kuruş bile bulamadık” şeklindeki ifadesine Ergül, “Otel faaliyetlerine son verdi, personelin tazminatları ödeniyordu” şeklinde karşılık verdi. Avukatın yönelttiği “Sizin otelinizde de bir yangın meydana geldi. Herhangi birinden şikayetçi olmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna ise Ergül, sorumluluğu denetim yapmayanlara atarak, “Denetim görevini yerine getirmeyenler sorumludur” dedi.
Duruşmadaki gerilim, bir başka mağdur avukatının “Otelin 11 ve 12. katlarında kaçak yapılaşma var mıydı?” sorusuyla tırmandı. Ergül’ün bu soruya doğrudan yanıt vermek yerine o katlardaki asansörlerin ruhsatlı olduğunu belirtmesi üzerine avukat, net bir cevap talep etti. Tam bu esnada Ergül’ün avukatın lafını bölerek sesini yükseltmesi, salondaki atmosferi aniden gerdi. Bu duruma tepki gösteren mağdur yakınları, arka sıralardan Ergül’e “Katil!” diye seslendi.
Duruşma başlamadan önce mağdur yakınları adına gazetecilere bir açıklama yapıldı. Aileler adına söz alan Başka Canımız Yok Platformu üyesi Zeynep Kotan, sanıklar ve yakınları tarafından provokasyona uğradıklarını ifade etti. Kotan, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı: “Artık yeter. 170 gündür sevdiklerinden ayrı düşen aileler olarak isyan ediyoruz. Dört gündür, 21 Ocak’ta bize yaşatılan bu organize kötülüğün sistematik savunmasını dinlemek zorunda kalıyoruz. Dört gün boyunca sanıkların sorgularında duyduğumuz tek şey ‘Bilmiyorum, anımsamıyorum, görmedim, mesul değilim ve sadece kağıt üzerinde.’ Üstelik sadece bu da değil. Sanık avukatları ve sanık yakınları tarafından da sürekli tahrik ediliyoruz.”