Air India Faciasının Ardındaki Sır: Ön Rapor Kasıtlı Eylem Şüphelerini Güçlendirdi

HABER MERKEZİ – Yayınlanma: 12 Temmuz 2025 10:26

Hindistan’da 260 kişinin yaşamını yitirdiği uçak faciasına ilişkin hazırlanan ön rapor kamuoyuyla paylaşıldı. Bu rapor, Air India uçağının düşüşünün bir pilot hatasından mı yoksa kasıtlı bir eylemden mi kaynaklandığına dair süregelen tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Hatırlanacağı üzere, 12 Haziran’da Hindistan’ın Ahmedabad kentinden İngiltere’nin Londra şehrine doğru yola çıkan Air India uçağı, havalandıktan çok kısa bir süre sonra yere çakılmıştı. The Guardian’ın haberine göre, bu feci olayda uçaktaki 242 yolcudan sadece biri hayatta kalmayı başarmıştı.

Hindistan Uçak Kazaları Araştırma Bürosu tarafından yayımlanan rapor, kazanın nedenine ilişkin şok edici bir bulguyu gözler önüne serdi. Rapora göre, kalkıştan saniyeler sonra kokpitte bulunan ve motorlara yakıt akışını yöneten iki anahtar da “kesme” pozisyonuna alınmış. Bu kritik müdahale, uçağın her iki motorunun da aniden güç kaybetmesine ve durmasına yol açtı.

Uçağın kara kutusundan elde edilen ses kayıtları, durumu daha da gizemli hale getiriyor. Kayıtlara göre, pilotlardan biri diğerine yakıtı neden “kestiğini” soruyor, ancak karşılığında bu yönde bir eylemde bulunmadığı yanıtını alıyor.

Bu diyaloğun hemen ardından uçak süratle irtifa kaybetmeye başlamış ve kokpitte acil durum uyarıları belirmiştir. Kontrolden çıkan uçak, nihayetinde havalimanı çevresindeki bir pansiyona isabet ederek yerdeki 19 kişinin de hayatını kaybetmesine yol açmış ve toplam can kaybı 260’a yükselmiştir.

Kokpitte kaydedilen bu kısa ve çelişkili konuşma, kazanın bir sabotaj mı yoksa feci bir hata silsilesi mi olduğu yönündeki spekülasyonları ciddi şekilde güçlendirmektedir.

Kazaya karışan pilotların kimlikleri ve tecrübeleri de dikkat çekiyor. Uçağın 56 yaşındaki kaptan pilotu Sumeet Sabharwal, 15.638 saatlik uçuş tecrübesine sahip deneyimli bir isimdi ve aynı zamanda Air India bünyesinde eğitmen olarak çalışmaktaydı. 32 yaşındaki yardımcı pilot Clive Kunder’ın ise 3.403 saatlik uçuş deneyimi bulunuyordu. Ses kayıtlarındaki diyaloglar çözümlenmiş olsa da, hangi ifadenin hangi pilota ait olduğu bilgisi henüz kamuoyu ile paylaşılmadı.

Havacılık otoriteleri, yakıt kesme anahtarlarının üzerinde bulunan emniyet kilitleri sebebiyle yanlışlıkla kapatılmasının neredeyse imkansız olduğunu vurguluyor. Buna karşın ön raporda, bu anahtarların art arda kapatıldığı bilgisi yer alıyor. Düşüşten hemen önce anahtarların yeniden devreye alınması için bir girişimde bulunulduğu ancak bu çabanın uçağı kurtarmak için yeterli olmadığı anlaşılıyor.