Sosyal Güvenlik (SGK) uzmanı İsa Karakaş, 5510 sayılı kanunda Sosyal Güvenlik Reformu çerçevesinde yapılan bir değişiklik sonrası çok sayıda hekimin fatura düzenleme mecburiyetinde bırakıldığını ve bu durumun özel sağlık kurumlarına ciddi menfaatler sağladığını dile getirdi.
Karakaş, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulması beklenen yeni düzenlemenin, pek çok doktorun Bağ-Kur sisteminden ayrılmasına ve daha düşük prim ödeyerek SGK üzerinden emekli olmasına olanak tanıyacağını vurguladı.
Türkiye Gazetesi’ndeki makalesinde konuyu ele alan SGK Uzmanı İsa Karakaş, SSK’nın kuruluşundan itibaren özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin, hizmet akdiyle çalışan diğer personel gibi SSK’lı (4/1-a) olarak kabul edildiğini hatırlattı. Bu statünün bir sonucu olarak, doktorların çok daha az prim ödeyerek erken emeklilik hakkına sahip olduğunu belirtti. Karakaş, ayrıca bu sayede hekimlerin kıdem tazminatı ve yıllık izin gibi temel haklarından da tam olarak yararlanabildiğinin altını çizdi.
“Sistemdeki Boşluk Hekimleri Fiilen Patron Yaptı”
Karakaş, 2015 yılında 5510 sayılı kanunda yapılan bir düzenlemenin yarattığı yasal boşluk sebebiyle, çok sayıda hekimin fatura kesen vergi mükellefi olmak durumunda kaldığını şu şekilde ifade etti:
“2015 senesindeki düzenleme ile 5510 s. Kanun’da oluşan gedik neticesinde, özel hastaneler ve diğer sağlık kurumlarında görevli veya göreve başlayacak olan çok sayıda doktor; işe girebilmek, işini kaybetmemek gibi çeşitli sebeplerle fatura düzenleyen birer vergi mükellefi, yani patron olmak mecburiyetinde kaldı.
Bu yöntem, özel sağlık kurumları için son derece kârlı bir hale dönüşürken; hekimler, SGK Müfettişleri ve diğer denetim elemanları için ise içinden çıkılmaz bir durum yarattı.
Bu uygulamanın ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceği, özellikle ‘Yenidoğan Çetesi’ gibi sağlık alanındaki suistimallerle açıkça görüldü…”
“Özel Sağlık Kurumları Çifte Kâr Elde Etti”
İsa Karakaş, mevcut SGK uygulamasının özel sağlık kuruluşlarına nasıl çifte kazanç sağladığını da açıkladı. Kurumların bir yandan hekimlere fatura kestirerek vergi indirimi elde ettiğini, diğer yandan ise fatura kesen doktorlar için SSK prim maliyeti, tazminat ve diğer işçilik haklarından muaf kalarak büyük bir kâr sağladıklarını kaydetti.
Karakaş, “SGK denetimleri esnasında fatura kesen bir doktorun statüsünün (SSK’lı mı, taşeron mu, esnaf mı?) belirsizliği, hem idari işlemlerde hem de sağlık suistimallerinin tespitinde ciddi bir kargaşaya neden olmaktadır,” şeklinde durumu özetledi.
“Hekimler En Fazla İki Sağlık Kurumunda Çalışabilecek”
İsa Karakaş, bu karmaşıklığı ortadan kaldırmak amacıyla Sağlık Bakanlığı’nın yeni bir yasal düzenleme hazırladığını belirterek, bu düzenlemenin detaylarını şu şekilde paylaştı:
“Tüm bu karmaşa ve problemlerin giderilmesi maksadıyla, kamuoyunda ‘Sağlık Torba Kanunu’ olarak bilinen ‘Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ ile Sağlık Bakanlığı tarafından yeni bir düzenleme yapılmaktadır.
Yapılan düzenleme ile tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman statüsündeki kişilerin, en fazla iki sağlık kurum ve kuruluşunda ve yalnızca SSK (4/1-a) kapsamında çalışabilmeleri kuralı getirilmektedir. Bu sayede sağlık hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulması, hizmet sunumunda fonksiyonel ve organizasyonel bütünlüğün sağlanması ve hizmetin ülke geneline daha dengeli bir şekilde planlanması hedeflenmektedir.
Ek olarak, sosyal güvenlik uygulamalarında bir bütünlük oluşturulmakta, kurumsal yapının güçlendirilmesiyle sağlık hizmeti kalitesinin ve denetlenebilirliğinin artırılması temin edilmektedir.”
“Doktorların Önemli Bir Kısmı Bağ-Kur’dan Kurtuluyor”
Karakaş, yeni yasanın pek çok hekimi Bağ-Kur’dan kurtaracağını ve daha az primle SGK’dan emeklilik yolunu açacağını şu sözlerle anlattı:
“Sonuç olarak, bu yeni düzenleme sayesinde doktorlarımızın büyük bir bölümü Bağ-Kur kapsamından çıkacak ve bu doğrultuda SSK çatısı altında daha avantajlı koşullarla (en az 1800 gün prim avantajı ile) emeklilik fırsatına kavuşacak.
9000 prim gününü tamamlayamayan EYT’li hekimlerin bir kısmı bu sayede çok daha erken emekli olma şansı yakalayacak. Bununla birlikte, yıllık izin, hafta tatili, resmî ve genel tatil izinleri, kıdem tazminatı gibi İş Kanunu’ndan kaynaklanan tüm haklardan da faydalanabilecekler.”