AAOluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2025 11:35
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi olan Tom Barrack, silah bırakma kararı almış olan PKK/YPG terör örgütünün entegrasyon sürecinde acele etmesi gerektiğini, aksi halde Türkiye ve Suriye hükümetleriyle ciddi sorunlarla yüzleşeceğini belirtti. Barrack, ABD’nin bu sürece destek sunacağını vurgulayarak, “ABD, adil ve hakkaniyetli bir kararın ortaya çıkması için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Eğer Amerika’ya gelip bizimle yaşamak isterlerse, bu imkanları bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Dün New York’ta bir basın toplantısı düzenleyen ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Barrack, daha önce sarf ettiği “SDG, YPG’dir. YPG, PKK’nın bir türevidir.” sözlerinin kendisine hatırlatılması üzerine bir düzeltme yaparak, “Ben hiçbir zaman SDG’nin PKK’nın bir türevi olduğunu söylemedim. YPG, PKK’nın çeşitli türevlerinden meydana gelmiştir. SDG ise YPG’nin çeşitli türevlerinden doğmuştur.” ifadelerini kullandı.
Suriye’de SDG ismini kullanan PKK/YPG terör örgütünün Şam yönetimiyle yürüttüğü müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını da yorumlayan Barrack, temel meselenin “Suriye Arap Cumhuriyeti ile aynı çizgide durup durmama” kararı olduğunu ifade etti.
Barrack, konuya ilişkin düşüncelerini şu şekilde detaylandırdı:
“Tek bir ülke, tek bir millet ve tek bir ordu, o milletin kendisi tarafından tayin edilir; bunu artık kabul etmek durumundayız. Asıl mesele budur. Kökenlerini, niteliklerini bir kenara bırakın. Bütün bu azınlık grupları federal bir yapı arzu edebilir. Ancak onlara dayatılan bu değil. Bu konu bize bağlı bir durum değil. Bu entelektüel tartışmada hakemlik yapmak bizim görevimiz olamaz. Bu doğru mu, yanlış mı? Parlamenter bir sistem mi arzu ediyorsunuz? Yoksa bir cumhuriyet mi? Mezhepçi bir sistem mi istiyorsunuz? Azınlık haklarını nasıl bir araya getirip güvence altına alacaksınız? Başta BM olmak üzere hepimiz, ‘Eğer bizim yardımımızı talep ediyorsanız, bu konular gerçekten büyük önem taşıyor’ diyoruz. Görmeyi arzu ettiğimiz koşullar bunlar. Yabancı savaşçılar konusunda ne yapacağınızı görmek istiyoruz. Onları sisteme dahil ediyor musunuz, etmiyor musunuz? Ülkelerine geri yolluyor musunuz, yollamıyor musunuz?”
ABD’nin Suriye’deki askeri mevcudiyetinin kalıcı olmadığını vurgulayan Barrack, DEAŞ terör örgütüne karşı mücadelenin devam ettiğini belirtti. Büyükelçi, amacın askeri varlığı sonsuza dek sürdürmek olmadığını söyleyerek, “O bölgede bir askeri gücümüz var ve bu mevcudiyeti koruyoruz. Ancak niyetimiz, bu varlığı ebediyen devam ettirmek değil. DEAŞ ve terörle mücadele devam ederken, zamanla bu birliklerin sayısını azaltma kararı alacağız. Tıpkı bağımsız ve yeni bir Suriye hükümeti kurulduğunda tüm birliklerin sayısının azaltılması gerektiği gibi.” dedi.
Suriye’deki entegrasyon sürecinin barındırdığı tehlikelere de işaret eden Barrack, “Kanaatimce bu, yedi aydır bir uyumun sağlanamadığı ve geçmişteki belirsizliklerin geleceğe de taşınacağı endişesi taşıyan bir geçiş dönemidir. Suriye hükümeti adil davranacak mı? Fakat biz bunu dayatmak için orada değiliz. Bizim görevimiz bu süreci başlatmaktır.” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Barrack’a, Suriye’de SDG adıyla faaliyet gösteren PKK/YPG terör örgütüne entegrasyon sürecini verimli kullanmaları yönündeki mesajları anımsatılarak, olası bir gecikmenin ne gibi sorunlara yol açabileceği soruldu. Barrack, bu soruya şu şekilde yanıt verdi:
“Karşılaşacakları sorunlar, Suriye hükümeti ve Türkiye hükümeti ile yaşayacakları ihtilaflar olacaktır. ABD hükümeti, bütün sorunlarını analiz edip, adil ve doğru bir kararın alınması için tüm çabayı göstereceğini taahhüt etti. Şayet Amerika’ya gelip bizimle yaşamak gibi bir talepleri olursa, bu seçeneğe de sahipler.”
Pentagon’un, Suriye’nin Tenef bölgesindeki yerel silahlı gruplar için de kuzeydeki gruplara benzer bir bütçe talep ettiği hatırlatıldığında, Büyükelçi Barrack’a bu grupların Suriye ordusuna dahil edilip edilmeyeceği veya ABD’nin bölgede daha uzun vadeli farklı bir işbirliği mi hedeflediği soruldu. Barrack, “Bizim düşüncemiz, ülkenin hiçbir noktasında kalıcı bir mevcudiyet oluşturmak değildir. Üslerimiz tamamen savunma maksatlıdır” yanıtını verdi. Suriye’nin hem “içeride hem de dışarıda” büyük bir askeri güce gereksinim duyduğunu ifade eden Barrack, bu bağlamda “atılacak en akılcı adımın SDG’nin entegre edilmesi olduğunu” belirtti.
Şam yönetimi ile PKK/YPG arasındaki karşılıklı güven eksikliği sebebiyle bu entegrasyonun vakit alacağını belirten Barrack, “taraflar arasındaki mevcut anlaşmanın durumu işlevsel kılacak kadar ayrıntılı olmadığını” dile getirdi. Bir uzlaşmaya varılması amacıyla birtakım detayların netleştirilmesi için çaba gösterdiklerini kaydeden Büyükelçi Barrack, tarafların nihayetinde bir anlaşmaya ulaşacağına ve “güzel bir evlilik” gerçekleştireceklerine dair inancını koruduğunu sözlerine ekledi.