SETA’dan Suriye’nin Geleceğine Dair Rapor: Güçlü Parlamento ve Bağımsız Yargı Vurgusu

Hükümete yakınlığıyla bilinen düşünce kuruluşu Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Suriye’deki politik dönüşüm dönemine odaklanan detaylı bir raporu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, Suriye için basın ve ifade özgürlüğü ile yargı bağımsızlığının ehemmiyetine dikkat çekilerek, “Güçlü bir denetim yetkisine sahip bir parlamento olmalıdır” mesajı aktarıldı. Hatırlanacağı üzere SETA, geçmişte Türkiye’deki yabancı basın organlarında görev yapan Türk gazetecileri hedef alan ve ‘fişleme’ olarak nitelendirilen bir raporla adından söz ettirmişti.

Yeni Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak atanan Burhanettin Duran’ın 2013’ten 2024’e dek genel koordinatörlüğünü yürüttüğü SETA, “Suriye’de Geçiş Süreci ve Anayasal Bildirge” başlığıyla yeni bir çalışma neşretti. Mert Akgün tarafından kaleme alınan raporda, 8 Aralık’taki rejim değişikliğinin ardından yaşanan gelişmeler, anayasa hazırlık sürecine dair analizler ve yeni Suriye hükümetine yönelik tavsiyeler bulunuyor.

ÖZGÜR BASIN VURGUSU
Raporun başlangıcında, bir ülkenin geleceği için basın özgürlüğünün hayati önem taşıdığı belirtildi. Metinde, “İfade özgürlüğünün ve çoğulcu bir medya ikliminin hayat bulması talep, eleştiri ve beklentilerin aktarımında kolaylaştırıcı bir işlev yerine getirir” tespiti yapıldı. Etkin bir bilgilendirme sürecinin yürütülmesi için çoğulcu medya ortamının gerekliliğine işaret edilen raporda, “Basın hürriyeti ve halkın haber alma hakkının güvence altına alınması bu bağlamda önem arz etmektedir. İster kamuya ister özel sermayeye ait olsun, ancak güvenilir medya platformlarının varlığı, resmi otoritelerin toplumla sağlıklı bir iletişim kurabilmelerini mümkün kılabilir” ifadelerine yer verildi.

‘BAĞIMSIZ BİR YARGI GEREKLİ’
Suriye’de ilerleyen süreçte gerçekleştirilecek seçimlerde yargısal denetimin kilit bir faktör olacağına işaret edilen raporda, etkin ve bağımsız bir yargı sistemine duyulan gereklilik vurgulandı. Şu değerlendirme yapıldı: “Bu aşamada karşımıza etkin ve bağımsız bir yargı teşkilatına duyulan ihtiyaç çıkıyor. Bağımsız yargı organı toplumsal grup ve aktörler arasında siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan adil bir yaşam ve rekabet ortamı tesis ederse, diğer bir deyişle oyuncular oyunun kurallarına, kuralların bağlayıcılığına ve gereği gibi uygulanacağına güvenirlerse bu Suriye’yi geçiş döneminden sürdürülebilir barış ve istikrar ortamına taşır.”

‘GÜÇLÜ BİR PARLAMENTO ŞART’
Bu unsurlara ek olarak, raporda güçlü bir parlamentonun ehemmiyetine de dikkat çekildi. Metinde, “Yasama ve denetim kapasitesi güçlü bir parlamento, denge ve denetim mekanizmalarıyla tahkim edilmiş kuvvetler ayrılığı; halkın egemenlik yetkisini kullanan organlara çoğulcu şekilde katılımını sağlarken güç temerküzünün yaratacağı sakıncaları da elimine edecektir” denildi.

‘TOPLU TASFİYELER OLMAMALI’
Diğer taraftan raporda, Beşar Esad yönetimi sırasında suç eylemlerine dahil olmuş kamu görevlilerinin adalet önüne çıkarılması gerektiği, ancak bu sürecin bir ‘cadı avı’na dönüşmemesi gerektiği uyarısı yapıldı. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Herhangi bir suça karışmamakla birlikte eski rejimle bir şekilde ilişki içinde olmuş ya da ona sempati duymuş kişilerin dışlanması (özellikle Esed rejimi gibi bir sosyal tabakaya yaslandığı bilinen bir örnekte) düşmanlık tohumlarının atılacağı yeni bir istismar zemini ortaya koyar. Amacından uzaklaşan süreç arzulanan faydayı gerçekleştirmeyeceği gibi yeni sosyal gerilimleri tetikler.”