Tarihi Yangın Davasında Kurban Yakınlarından Yürek Yakan Sözler

Davanın ilk beş gününde 32 sanığın savunmalarının tamamlanmasının ardından, son celsede şikayetçilerin ifadelerine başvuruldu. Mahkemede söz hakkı, yangından makine mühendisi Alp Mercan ile birlikte kurtulduktan sonra diğer insanlara yardım etmek amacıyla alevlerin arasına dönerek hayatını kaybeden tıp fakültesi öğrencisi Yiğit Gençbay’ın babası olan Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay’a tanındı. Gençbay, bu davanın her açıdan tarihi bir nitelik taşıdığını vurgulayarak, “Bu dava, cezasızlık kültürünün son bulduğu bir dava olarak kayıtlara geçecektir. Bu, iyilerin kötülere karşı mücadelesidir. Bu, aziz milletimizi küçümseyerek canını ve malını değersiz gören zihniyetle bu milletin hesaplaşmasıdır. İşte bu yüzden 84 milyon insan bu davanın sonucunu bekliyor” şeklinde konuştu.

Yiğit Gençbay ile beraber can veren Alp Mercan’ın babası Eray Mercan ise, oğlunun yangından sağ çıkmasına karşın alevlerin arasına daldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Tıpkı genetiği gibi bir kahramandı. Oğlum ne otel personeliydi ne de itfaiye eri, yine de insanları kurtarmak için otele geri döndü. Odasını inceledim; içerisi dumansızdı. Yönetim kurulu başkan vekilinin ‘camdan çıkamadık’ dediği odanın tam karşısı. Oğlum, çıktığı yerden geri giriyor. O esnada resepsiyon görevlisi dışarı kaçıyor ve şimdi tutuksuz yargılanıyor. Bir babanın, morgdan evladını yüzünü dahi göremeden almasının acısı nasıl anlatılır? Bu bir kaza olamaz. Otelin sahibi, 300 personeli olduğunu ve yangının tek bir kişinin hatasından kaynaklandığını pervasızca dile getiriyor. Resepsiyon görevlisi ‘duman dedektörü çalışmıyordu’ diye ifade verdi. Çünkü devre dışı bırakmışlar.” Otel faciasında kızı Esra Nazik’i yitiren anne Şerife Nazik, “Evladım bu para hırsı güdenlerin yüzünden can verdi” diyerek isyan etti. Esra Nazik’in son anlarında “Yanıyoruz, yardım edin” diyerek aradığı babası Süleyman Nazik ise, “Siz hiç vefat etmiş birini telefonla aradınız mı? Ben aradım” sözleriyle acısını dile getirdi.

Yargılamanın sonunda mahkemenin vereceği hükmün tarihe geçeceğine olan inancını tekrarlayan Gençbay, bu facianın arkasında ‘organize bir kötülük’ olduğunu söyledi. Sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bunun gerçekleşebilmesi için, mahkeme dışı unsurların da adaletin tecelli etmesine olanak tanıması lazım. Bu, dünya genelinde kayıtlara geçen 6’ncı en büyük otel yangınıdır. Bu organize kötülük ağının çok sayıda ortağı bulunuyor. Bunların arasında şu an burada yargılanan işletme sahipleri, otele hizmet sağlayan firmalar, belediye ve özel idare görevlileri yer alıyor. Fakat bu suça ortak olmuş daha pek çok yetkili mevcut. Örneğin, oteli denetleyerek iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesini temin etmeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de sorumludur.”