BBC’nin bir haberine göre, 1950’li yılların sonlarında İngiltere’deki Chorleywood fabrikasında görevli bilim insanları, hamurun eskiye oranla çok daha süratli hazırlanmasına imkan tanıyan bir yöntem ortaya koydu. Bu teknik, ekmeğin daha hızlı ve ekonomik bir şekilde üretilmesini sağladı. Eklenen çeşitli katkı maddeleriyle ekmeklerin raf ömrü de artırıldı. Günümüzde tüketilen ekmeklerin tahminen yüzde 80’inin halen bu metotla üretildiği rapor ediliyor.nn**Kolay Sindirim İçin Ekşi Maya**nHabere göre, raf ömrü uzun ve seri üretilen ekmekler yerine ekşi mayalı olanları seçmek daha isabetli bir karar olabilir. Yavaş fermantasyon prosesi sayesinde ekşi mayalı ekmeğin sindirimi, diğer ekmek türlerine göre daha kolaydır. Bu süreç, proteinleri ayrıştırarak vitamin ile minerallerin vücut tarafından daha rahat emilmesine olanak tanır. Bu esnada oluşan doğal laktik asit bakterileri, unun içindeki karbonhidratları parçalar ve sindirimi güç olan FODMAP şekerlerini azaltır. Dahası, bu fermantasyon sürecinde ortaya çıkan sağlıklı bileşenler bağırsak mikrobiyotasına fayda sağlar. Bu süreç aynı zamanda kan şekeri seviyesinin düzenlenmesine destek olurken, ekşi mayalı ekmek tüketimi tokluk süresini de uzatabilmektedir.nn**Besleyici Tam Tahıllar**nNormal beyaz ekmekte buğday tanesinin bazı bölümleri ayıklandığından, buğdayın tüm kısımlarını içeren tam tahıllı ekmeğin çok daha zengin bir besin değerine sahip olduğu vurgulanıyor. Tam tahılların yapısında antioksidan özellikli bileşikler, E vitamini, folat, magnezyum, lif, protein ve sağlıklı yağlar mevcuttur. Bu besin ögeleri kalp hastalıkları riskini düşürebilir ve bağırsak mikrobiyotasını iyileştirebilir. Bazı araştırmalar, daha fazla tam tahıl tüketiminin kanser riskini de azaltabileceğini göstermektedir. Daha uzun bir tokluk hissi sağlaması da önemli bir avantajıdır. Bir çalışmaya göre, günde üç porsiyon tam tahıl tüketen bireylerin vücut kitle indeksi daha düşük seviyelerde olup karın bölgesinde daha az yağ birikimi gözlenmektedir.nn**Geliştirilen Yeni Ürünler ve Ultra İşlenmiş Gıdalar**nTadı ve görünümü beyaz ekmeğe benzese de besin değeri açısından tam buğday ekmeğine yakın olan yeni bir ürün üzerine çalışmalar da sürdürülüyor. Araştırmacılar, bezelye, baklagiller ve çeşitli tahıllar gibi malzemeleri kepek ve germ ile birlikte un karışımına dahil etmeyi planlıyor. Günümüzde pek çok market ekmeğinin, içerdiği katkı maddeleri sebebiyle ultra işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığı kaydediliyor. Haberde, bazı ülkelerdeki işlenmiş ekmeklerde potasyum bromat adlı bir katkı maddesinin bulunabildiğine dikkat çekiliyor. Bu madde ekmeğin daha iyi kabarmasını sağlasa da, insanlar için muhtemel bir kanserojen olarak kabul edilmektedir. Bir gıdanın UPF olup olmadığını anlamak zorlayıcı olabilir. Uzmanlar, bir ürünün içindekiler listesinde beşten fazla madde ve mutfağınızda normalde bulunmayan içerikler yer alıyorsa, o ürünün ultra işlenmiş bir gıda olma olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor.