İzmir’de Yıllardır Bitmeyen Konut Projeleri: Mağdurlar Bakanlık Müdahalesi Talep Ediyor

İZMİR – İzmir’de, Büyükşehir Belediyesinin Karabağlar ile Gaziemir ilçelerinde başlattığı ancak ilerleme kaydedilemeyen konut projeleri nedeniyle evlerini teslim alamayan hak sahipleri, çözüm için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sürece dahil olmasını talep ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik bir yolsuzluk soruşturmasının ardından kamuoyunda “kooperatif ve kentsel dönüşüm mağdurları” olarak bilinen hak sahipleri, yaşadıkları bu çıkmaza bir çözüm bulma arayışında. Karabağlar ilçesine bağlı Uzundere ve Yurdoğlu mahallelerinde 2011’de başlatılan kentsel dönüşüm projesinin 3. ve 4. etaplarındaki inşaatların yarıda kalması, hak sahiplerinin evlerine kavuşmasını engelledi. Benzer bir durum Gaziemir ilçesindeki Aktepe ve Emrez mahalleleri için de geçerli. Burada 2022’de başlayan projenin ilk etabı için belediye şirketi İZBETON AŞ ile İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi arasında bir protokol yapılmasına rağmen, aradan geçen zamanda inşaatın yalnızca yüzde 10’u tamamlanabildi. Belediyenin projeyi yürütmede yetersiz kaldığını düşünen mağdurlar, çözümün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının müdahalesiyle mümkün olacağına inanıyor.

– “Her Üyeden Ekstra 8,5 Milyon Lira İsteniyor”

İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz, İZBETON AŞ yöneticileri hakkında usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle savcılığa başvurduklarını ve bu dosyanın mevcut yolsuzluk soruşturmasıyla birleştirilmesini isteyeceklerini açıkladı. Proje maliyetlerinin sürekli yükseldiğine işaret eden Alpyavuz, “Bu enkazı ortadan kaldırmak amacıyla belediyenin her bir üyeden talep ettiği meblağ 8,5 milyon lira. Hazırlattıkları bilirkişi raporuna göre, inşaatın bitirilmesi için 1 milyar 260 milyon lira gerekiyor. Bu da üye başına neredeyse 8,5 milyon liralık bir ek maliyet anlamına geliyor. Bizim bugüne dek ödediğimiz tutar güncel kurla yaklaşık 3,5 milyon lira. Üyelerimizin hiçbirinin ilave olarak 8,5 milyon lira daha ödeme gücü bulunmuyor.” şeklinde konuştu. İnşaatın durmasının diğer etapların başlamasına da engel olduğunu belirten Alpyavuz, belediyenin proje kapsamında tapularına şerh koyduğu diğer mahalle sakinlerinin de mağduriyet yaşadığını ileri sürdü. Çözüm beklentilerini vurgulayan Alpyavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu meselenin hiçbir zaman politik bir parçası olmadık ve olmak da niyetinde değiliz. Ancak mevcut duruma bakınca, belediyenin bu problemi ya çözmek istemediğini ya da çözme kapasitesine sahip olmadığını görüyoruz. Neticede bu tabloyla baş başa kalan bizleriz. Bu durum karşısında, soruna Bakanlık mı el atacak yoksa CHP Genel Merkezi mi bir formül geliştirerek bize ulaşacak bilemiyoruz. Tek isteğimiz bu enkazın kaldırılması ve üyelerimizin yaşadığı mağduriyetin sona ermesidir.” Kooperatif mağdurlarından Hatice Koçak ise emekli ikramiyesini bu projeye yatırdığını ve tüm birikiminin boşa gittiğini dile getirdi. İnşaatın hızla biteceği umuduyla kiralık bir eve taşındığını ifade eden Koçak, “Benim bu kira giderlerini karşılayabilme sürem en fazla bir yıldı. Ancak buraya taşınalı tam iki sene geçti. Geldiğim ilk günden bu yana en ufak bir ilerleme göremedik. Bizim derdimiz siyaset değil. Tek arzumuz evimize kavuşmak. Bir ev sahibi olabilmek için yılların birikimini buraya aktardım fakat hiçbir gelişme yaşanmıyor.” dedi.

– “14 Yıllık Bekleyiş: ‘Çocuğumun Bile Göreceğini Sanmıyorum'”

Uzundere Kentsel Dönüşüm Platformu Sözcüsü Eray Uslu ise Karabağlar’daki projenin tam 14 senedir tamamlanamadığına dikkat çekti. Sürecin çözümü için farklı yollar denediklerini belirten Uslu, yaşadığı süreci şu sözlerle özetledi: “Bu proje 2011’de başladığında ben bekardım. 2012’de evlendim ve şimdi 12 yaşında bir çocuğum var. Artık bu projenin bittiğini çocuğumun bile göremeyeceğini düşünüyorum. Bizim ne Cumhuriyet Halk Partisi’nden ne de İzmir Büyükşehir Belediyesinden bir beklentimiz kalmadı. Bu nedenle projenin acilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından devralınmasını talep ediyoruz. Daha önce bu yönde bir girişimimiz olmuştu fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi konuyla yeterince ilgilenmediği ve teknik bir çalışma yürütmediği için Bakanlık sürece müdahil olmamıştı. Bizim talebimiz, yaşanan son tutuklamalar ve ortaya çıkan usulsüzlükler göz önünde bulundurularak Bakanlığın daha fazla beklememesidir.”