15 Temmuz gazisi Adem Gül, FETÖ tarafından 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen hain darbe girişimi sırasında demokrasiyi savunmak amacıyla meydanlara inmişti. Ankara Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yazı işleri müdürü olarak vazifesini sürdüren Gül, o gece kardeşiyle beraber Genelkurmay Başkanlığı önüne ulaştığında darbecilerin açtığı ateşin hedefi oldu. Bu saldırı neticesinde her iki kolundan, bileğinden ve parmağından isabet alan Gül, geçirdiği 4 operasyonun ardından iyileşse de sağ elinin küçük parmağını kaybetti. Vücuduna isabet eden şarapnel parçalarından 8 tanesi ise cerrahi müdahalenin taşıdığı yüksek riskler sebebiyle çıkarılamadı. Gazi Gül, tam 9 senedir o geceden kalan 8 şarapnel parçasıyla hayatına devam ediyor.nn’HİÇ DURAKSAMADAN MEYDANLARA İNDİK’nnO karanlık geceye dair anılarını paylaşan Gazi Adem Gül, olayların patlak verdiği anlarda bir cami avlusunda arkadaşlarıyla oturduğunu ve alçaktan uçan jetlerin ne anlama geldiğini başlangıçta kavrayamadığını söyledi. Durumun vahametini, eve döndüğünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın televizyondaki çağrısını izleyince anladığını belirten Gül, o andan sonra bir an bile duraksamadığını dile getirdi. “Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla birlikte abdestlerimizi tazeleyerek, bu ihaneti durdurmak ve elimizden geleni yapmak üzere kardeşimle yola çıktık,” diyen Gül, asıl amaçlarının Külliye’ye ulaşmak olduğunu ancak trafiğin tam bir kaosa dönüştüğünü aktardı. Bu sebeple rotalarını Kızılay’a çevirdiklerini, Çankaya Belediyesi yakınlarında araçlarını bırakıp Kızılay Alışveriş Merkezi civarında toplanan kalabalığa katıldıklarını ifade etti. Gül, “Tam o sırada tankların acımasızca halkın üzerine doğru ilerlediğine şahit olduk,” sözleriyle o anki dehşeti anlattı.nn‘ÜZERİMİZE ZIRH DELİCİ MERMİLER YAĞDIRDILAR’nnGül, halkın ellerinde bayraklarla direnişe geçtiğini, başlangıçta hissedilen çekingenliğin okunan selalarla birlikte yerini büyük bir cesarete bıraktığını vurguladı. “Genelkurmay’ın önüne vardığımızda ise binanın çatısından ve pencerelerinden üzerimize mermi yağdırılmaya başlandı. Kendimizi korumak amacıyla yere ve polis araçlarının altına sığındık,” diye devam eden Gül, ateşin bir anlığına durmasıyla korkunç bir manzarayla karşılaştıklarını belirtti. “Ayağa kalktığımızda tepemizde beliren 2 helikopter, daha sonra mahkeme kayıtlarından öğrendiğimize göre, üzerimize zırh delici top mermileri ateşlemiş. Bir düşünün, tek silahımız bayrağımızdı ve tek gayemiz vatanı savunmaktı. Buna rağmen, hainler savunmasız olduğumuzu göre göre zırh delici mermilerle saldırdı. İşte o saldırıda vücuduma isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralandım” diyerek yaşadığı dehşeti dile getirdi.nn’HIZLI YAZMA KABİLİYETİMİ YİTİRDİM’nnGazi Gül, vücudundaki 8 şarapnel parçasının çıkarılmasının doku kaybına yol açma riski taşıması nedeniyle alınamadığını belirtti. Bu durumun hayatındaki kalıcı etkilerine değinen Gül, özellikle mesleki kariyerinin seyrini değiştirdiğini söyledi. “Sol tarafımdaki şarapnellerin hiçbiri bu nedenle alınamadı. Ben Ankara Adliyesi’nde yazı işleri müdürü olarak çalışıyorum ama öncesinde zabıt katibiydim. Zabıt katipliği, klavyeye bakmadan on parmakla süratli yazı yazmayı gerektirir. Parmağımı kaybetmemle bu temel kabiliyetimi yitirdim,” diyen Gül, çok sevdiği mesleğinde büyük güçlükler yaşadığını ekledi. “O dönemdeki amirlerimiz sağ olsunlar, durumuma uygun başka bir pozisyona geçmemi sağladılar. Fakat insan asıl mesleğini icra edemeyince bir hüzün kaplıyor içini,” dedi. Her şeye rağmen vatan sevgisinin ağır bastığını ifade eden Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Nihayetinde, hainler kirli emellerine varamadı. Vatanımız sonsuza dek payidar kalacaktır. Bu topraklar hiçbir dönemde kolay bir coğrafya olmadı. Bizler de son nefesimize dek vatanımızın ve ay yıldızlı bayrağımızın onurla dalgalanması için mücadele edeceğiz. Rabbim bu millete 15 Temmuz gibi bir felaketi bir daha göstermesin.”