Allianz Trade tarafından yayımlanan Küresel Görünüm Raporu, şirketlerin 2025 yazı boyunca durgunlaşan talep, zayıf seyreden büyüme ve yükselen iflas tehlikesi gibi nedenlerle meşakkatli bir süreç yaşayacağını ortaya koyuyor.
2025 yılı için belirlenen yüzde 2,5’lik küresel büyüme öngörüsü, resesyon dönemleri dışarıda bırakıldığında son 16 yılın en düşük düzeyini temsil ediyor. Raporun altını çizdiği üzere, bu baskıcı atmosferde Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin yüzde 1,6’lık bir büyüme ile nispeten daha iyi bir performans sergilemesi beklenirken, Euro Bölgesi için bu oranın yüzde 1,2, Almanya için ise sadece yüzde 0,1 olacağı tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ekonomilerden bazılarının kur avantajları ve sermaye akışları sayesinde avantaj sağladığı, ancak faiz indirimlerini sürdürenlerin ise potansiyel kırılganlıklara açık hale geldiği konusunda uyarıda bulunuluyor.
Raporda, 2025’in ilk çeyreğinde iflas oranlarının yüzde 6,5’lik bir artış kaydettiği ve özellikle dönüşüm baskısı altında olan otomotiv gibi sektörlerin ilave risklerle karşı karşıya kaldığı vurgulanıyor. Merkez bankaları cephesinde ise Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesi, buna karşılık Fed’in politika faizini yıl sonuna kadar değiştirmeyip 2026’nın ortalarında bir indirim sürecine başlaması bekleniyor.
Global ticaretteki canlanmanın ise oldukça kısıtlı olduğu görülüyor. Allianz Trade’in tahminlerine göre, 2025 yılında mal ticaretindeki artış yüzde 0,3 seviyesinde kalırken, mal ve hizmetleri kapsayan toplam ticaretin büyümesi yalnızca yüzde 1 olabilecek. Rapor, küresel ekonomi üzerinde baskı oluşturan temel unsurları jeopolitik gerilimler, ticari anlaşmazlıklar ve yüksek finansman maliyetleri olarak sıralıyor.