Netanyahu ile New York Times Arasında “Savaşı Siyasi Çıkar İçin Uzatma” Gerilimi

ABD’nin saygın yayın organlarından New York Times (NYT), İsrail’in bölgede yürüttüğü savaşın neden bu kadar uzadığı ve yayıldığına dair geniş çaplı bir analiz yayımladı. Gazete, bu kapsamlı değerlendirmeyi hazırlarken İsrailli, ABD’li ve Arap 110’dan fazla kaynağın ifadelerine, kabine toplantısı tutanaklarına, savaş planlarına, istihbarat raporlarına, müzakere süreçlerine ve mahkeme kayıtlarına dayanarak bir inceleme gerçekleştirdi. Çalışmada, 7 Ekim 2023 öncesinden günümüze uzanan süreçte İsrail’deki istihbarat zafiyetleri, siyasi ve güvenlik kadroları arasındaki diyaloglar, iç politikadaki çekişmeler, toplumsal dinamikler ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı ortakları karşısındaki pozisyonu etraflıca ele alındı. Haberin en çarpıcı bulgusu, Netanyahu’nun kendi siyasi kariyerini güvence altına almak amacıyla savaşı bilinçli olarak uzatma ve Lübnan, Suriye, Yemen ile İran’ı da kapsayacak şekilde genişletme kararı aldığı iddiasıydı.

Bu iddialara yanıt olarak İsrail Başbakanlık Ofisi, NYT’nin çok sayıda yazılı ve sözlü kaynağa atıfta bulunarak hazırladığı detaylı haberi reddetti. Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, haberde isimleri verilmeyen kaynakların aslında görevden alınmış üst düzey yetkililer olduğu ileri sürüldü.

İsrail Başbakanlık Ofisi’nin bu yalanlamasının ardından NYT, sosyal medya platformu X üzerinden doğrudan Netanyahu’ya hitap eden bir karşılık verdi. Gazete, hazırlanan haberin 110’dan fazla yetkiliyle yapılan mülakatlar, onlarca ses kaydı ve askeri belgelerin titizlikle incelenmesiyle ortaya çıktığını bildirdi. NYT’nin açıklamasında, söz konusu haberin temel amacının, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının Netanyahu’nun iktidarını korumasına nasıl hizmet ettiğini ayrıntılarıyla göstermek olduğu vurgulandı.

Ayrıca açıklamada, “Bağımsız gazeteciler olarak, kamu yararı açısından kritik öneme sahip bilgileri paylaşma yükümlülüğümüz bulunmaktadır” ifadesine yer verildi. NYT, bu sorumluluklarının bir parçası olarak, hangi siyasi partiden olursa olsun liderleri “sorumlu tutmakla” görevli olduklarının altını çizdi.