DİSK-AR Raporu Açıkladı: Türkiye’de Emekli Maaşları Tehlikeli Bir Düşüşte

DİSK-AR, “Türkiye’de Emeklilerin Durumu: Emekli Aylıkları, Emekli Sayıları ve Ayrılan Kaynaklar” adını taşıyan yeni bir çalışma yayımladı. Bu kapsamlı araştırma, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerini de kullanarak Türkiye’deki emekli maaşlarının seviyesini, sosyal koruma için yapılan harcamaları ve aktif/pasif sigortalı oranlarını Avrupa ülkeleriyle mukayese ediyor.
Araştırmanın bulgularına göre, nüfus içindeki oranları artmasına rağmen emeklilerin refahtan aldığı pay azalmakta ve emekli aylıkları en düşük seviyede birleşme eğilimi göstermektedir. Ortalama emekli aylığının asgari ücrete kıyasla durumu bu eğilimi açıkça ortaya koyuyor: 2003 yılında asgari ücretten yüzde 36 daha yüksek olan ortalama aylık, günümüzde asgari ücretin yüzde 22 altına düşmüştür. Benzer bir erime, kişi başına düşen GSYH’ye oranla da görülmektedir; 2002’de yüzde 46,4 olan bu oran, 2025 itibarıyla yüzde 29’a gerilemiştir. Türkiye’de emekli ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin GSYH’ye oranı yüzde 3,7 seviyesindeyken, bu oran AB ülkelerinde ortalama yüzde 9,8’dir. Ayrıca, 2009 ile 2024 yılları arasında Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) aktarılan bütçe transferlerinin hem Bütçe’ye hem de GSYH’ye oranında kayda değer bir düşüş yaşanmıştır.
“AVRUPA’DA EN YÜKSEK EMEKLİ NÜFUSUNA SAHİP 3. ÜLKE TÜRKİYE”
Raporun öne çıkan bulguları arasında şunlar yer alıyor:
“Bu senenin ilk altı ayında ortalama emekli maaşı 17 bin 252 TL olarak kaydedilirken, ortalama işçi emeklisinin aylığı 17 bin 89 TL’dir. En düşük emekli aylığı ise bu rakamların altında, 14 bin 469 TL’de kalmıştır. Türkiye’de emekliler ve hak sahipleri, işçilerin ardından en kalabalık toplumsal kesimi teşkil etmektedir. 2024 yılı verilerine göre, 15,9 milyonluk sayılarıyla ülke nüfusunun yüzde 18,5’ini oluşturan emekli ve hak sahipleri, Türkiye’yi bu alanda Avrupa’nın üçüncü en büyük ülkesi konumuna getirmektedir.
2009’dan itibaren Türkiye’de emeklilerin toplam nüfusa oranı sürekli bir artış göstermektedir. 2009 yılında 72,6 milyonluk nüfusun içinde 8,5 milyon olan emekli ve hak sahibi sayısı, toplamın yüzde 11,7’sine denk geliyordu. Bu oran, 2022’de 85,3 milyonluk nüfus içinde 13,1 milyon kişiye ulaşarak yüzde 15,4’e çıktı. Özellikle 2023’teki EYT düzenlemesi, bu artışı hızlandırarak oranı yüzde 17,8’e taşıdı. 2024 sonu itibarıyla 85,7 milyonluk Türkiye nüfusunda emekli ve hak sahibi sayısı 15,9 milyona ulaşmış, nüfus içindeki payları ise yüzde 18,5’e tırmanmıştır. Bu yükselişte EYT düzenlemesi sonrası ve 2024’ün ikinci yarısındaki yüksek emeklilik oranları etkili olmuştur. Rapora göre, bu yükseliş trendinin 2025’te de sürmesi beklenmektedir.
Türkiye ile AB arasındaki makasın açıldığı bir diğer alan da emekli aylıklarının GSYH’ye oranıdır. 2008’de Türkiye’de bu oran yüzde 4,9 iken AB-27 ortalaması yüzde 8 seviyesindeydi ve aradaki fark 3,1 puandı. Ancak 2022’ye gelindiğinde, Türkiye’de oran yüzde 3,7’ye düşerken, AB-27 ortalaması yüzde 9,8’e yükseldi. Bu durum, aradaki farkın 6,1 puana çıkmasına neden oldu. 2008-2022 dönemini kapsayan analizde, AB-27 ülkelerinde emeklilerin GSYH’den aldığı pay 1,8 puan artış gösterirken, Türkiye’de bu payın 1,2 puan gerilediği görülmektedir. Bu veriler, Türkiye’deki emeklilerin ve hak sahiplerinin GSYH’deki büyümeden faydalanamadığını göstermektedir.
“DÜŞÜK AYLIKLAR EMEKLİYİ ÇALIŞMA HAYATINA ZORLUYOR”
Rapor, ‘Türkiye’de emekli sayısının çok yüksek, aktif/pasif oranının ise çok düşük olduğu’ yönündeki yaygın kanının gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ile çalışanlar da aktif sigortalı sayısına eklendiğinde, 2024 sonu itibarıyla Türkiye’deki aktif-pasif oranının 1,75 olduğu görülmektedir. Bu oran, ortalama 1,5 olan Avrupa ortalamasının üzerindedir. Asıl sorun, emekli aylıklarının yetersizliği nedeniyle milyonlarca emeklinin yeniden çalışmak ya da iş aramak zorunda kalmasıdır. Bu durumu kanıtlayan verilere göre, 2002’de yüzde 36,6 olan çalışan veya iş arayan emekli oranı, Aralık 2024 itibarıyla yüzde 65,7 gibi endişe verici bir seviyeye tırmanmıştır.”