Düzenlenecek etkinliklerde, 15 Temmuz’da Türk halkının sergilediği sarsılmaz irade ve direnişle yazılan destanın adının “Türkiye” olduğunun altı çizilecek. Bu çerçevede Başkanlık tarafından 16 Temmuz’da Ankara’da “15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek” başlıklı bir panel organize edilecek. Panelde, 15 Temmuz hadisesinin hukuki, kurumsal ve toplumsal boyutları etraflıca masaya yatırılacak. 14-18 Temmuz tarihleri arasında ise Ankara ve İstanbul merkezli geniş çaplı bir medya programı hayata geçirilecek. 81 ilden 81 yerel medya temsilcisi ve 39 ülkeden 120 yabancı basın mensubunun katılımıyla toplam 200 gazetecinin iştirak edeceği programda, Türkiye’nin darbe girişimine karşı ortaya koyduğu ortak irade ve halkın geleceğine sahip çıkma kararlılığı dünya kamuoyuna aktarılacak.
Paneller
Uluslararası alanda FETÖ ve yürüttüğü faaliyetlere yönelik bir farkındalık oluşturmak hedefiyle, Viyana, Saraybosna, Varşova, Berlin ve Tiran gibi önemli başkentlerde de paneller gerçekleştirilmesi planlanıyor.
‘Defalarca ölüm emri verdim’
Darbe girişimi esnasında İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak görev yapan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, o geceye dair tanıklıklarını paylaştı. Çalışkan, o kritik anları şu sözlerle anlattı: “Defalarca ölüm emri verdim. Cumhurbaşkanımız Atatürk Havalimanı’nın durumunu sormuştu. Darbeci grupların orada olduğunu söyledim. Özel Harekat ve Havalimanı Şube Müdürlerimizi arayıp, ‘Arkadaşlar, gerekirse ölün, öldürün ama 15 dakika içerisinde kulenin ele geçirildiği cevabını bekliyorum’ dedim. O gece defalarca benzeri konuşmalar yaptım”. Çalışkan, bu emirleri verirken aklından, “Sabah belki kahraman olurum, belki de kurşuna dizilirim” diye geçirdiğini belirtti.