Malazgirt Savaşı’nın İzleri Sürülüyor: Arkeolojik Projede Önemli Gelişmeler
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Muş Alparslan Üniversitesi işbirliğinde 2020 yılında hayata geçirilen Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi, altıncı yılında da başarıyla devam ediyor. Proje, Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Muhammed Alparslan‘ın 1071 yılında kazandığı tarihi zaferin yaşandığı alanı kesin olarak belirlemeyi amaçlıyor.
Bu kapsamda, 12 farklı üniversiteden gelen 40 uzman, 1 Temmuz itibarıyla Malazgirt’te çalışmalara başladı. Araştırmalar, tarihin akışını değiştiren bu önemli savaşın geçtiği noktaları gün yüzüne çıkarmak için titizlikle yürütülüyor.
Savaş Alanında Heyecan Verici Keşifler
Uzman ekip, çalışmalarını ilçeye yaklaşık 7 kilometre mesafede bulunan Sabuntepe ve Aytaç Düzlüğü arasındaki bölgede yoğunlaştırdı. Bu bölgede yapılan yüzey araştırmaları sonucunda, savaş dönemine ait olduğu değerlendirilen çok sayıda önemli buluntuya ulaşıldı.
Gün Yüzüne Çıkarılan Tarihi Eserler
Yapılan aramalarda elde edilen ve önemli bir kısmının doğrudan Malazgirt Savaşı‘na ait olduğu düşünülen objeler şunlardır:
- 200’e yakın ok ucu
- Çeşitli dönemlere ait sikkeler
- Yüzük ve mühür kalıntıları
- Nal çivileri
- Savaşa ait olduğu düşünülen diğer metal objeler
Proje Danışmanı Prof. Dr. Adnan Çevik’ten Açıklamalar
Projenin bilimsel danışmanlığını yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, çalışmaların son durumu hakkında önemli bilgiler paylaştı.
“Tarihimizin en önemli aşamalarından birini teşkil eden ve Anadolu’nun Türk yurdu olma sürecini başlatan Malazgirt Savaşı’nı yerinde tespit etmeye çalışıyoruz. İnterdisipliner bir bakış açısıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Projenin 6. yılında, 150 kilometrelik geniş bir alanda savaşın geçtiğini düşündüğümüz istikamette sahayı daraltarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 1700 metre yüksekliğindeki platoya hakim Sabuntepe’nin savaşın önemli noktalarından biri olduğunu düşünüyoruz.”
Ok Uçlarının Stratejik Önemi
Prof. Dr. Çevik, bulunan ok uçlarının niteliğinin, savaşın seyrini anlamak açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Farklı ebat ve işlevlerdeki ok uçlarının, bölgede hangi birliklerin çarpıştığını anlamada kilit rol oynadığını belirtti.
“Bu etapta beklediğimiz gibi yoğun buluntuyla karşılaşıyoruz. Bu da doğru alanda, doğru yöntemle çalıştığımızı göstermesi açısından değerli. Yaklaşık 200 metal obje ele geçti. Bulunan eserleri yerinde koordinat ve fotoğrafıyla veri bankamıza yüklüyoruz. Bilimsel anlamda buluntuları belgeledikten sonra temizlikleri yapılıyor ve envantere kaydedilerek müzeye teslim ediliyor. Bu yılki çalışmalarımız son derece verimli geçiyor. 6. yılında savaşın geçtiği alanı noktasal olarak belirleme konusunda artık yüzde 70’lere yaklaştık.”
Çalışmaların hızla ve verimli bir şekilde devam ettiği, savaşın hangi aşamalarda ve nerelerde cereyan ettiğinin büyük oranda netleştiği ifade edildi.