Öğrenci Barınma Krizi Büyüyor: Üniversite Yurtları Neden Kapatılıyor?

Türkiye’de Üniversite Öğrencilerinin Derinleşen Barınma Krizi

Türkiye genelinde üniversite öğrencileri, zaten mevcut olan barınma kriziyle mücadele ederken, şimdi de idari kararlar ve yurt kapatmalarıyla yeni zorluklarla yüzleşiyor. Özellikle İstanbul’da ortalama kira bedellerinin 25-30 bin TL gibi fahiş seviyelere ulaşması, öğrencileri kaçınılmaz olarak yurtlara yönlendiriyor. Ancak kamu yurtlarının kapasitesi sistemli bir şekilde daraltılırken, kontenjanların azaltılması ve başvuruların kapatılması gibi uygulamalar öğrencileri çaresiz bırakıyor. Öğrenciler, başvuru dahi yapamadan torpil, kayırma ve keyfi uygulamalarla karşılaştıklarını belirtiyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Yurtlar Dersliğe Dönüşüyor

Boğaziçi Üniversitesi’nde, öğrencilerin barındığı Hamlin Hall yurdunun dersliklere dönüştürülmesi kararı, krizi daha da görünür kıldı. Eğitim-Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi Örgütlenme Sekreteri Şenol Solum, bu kararın sadece fiziksel bir dönüşüm olmadığını, aynı zamanda üniversite kültürüne yönelik açık bir müdahale olduğunu savunuyor.

“Hamlin Hall’un yıllar önce hukuk fakültesine dönüştürüleceği konuşuluyordu. Önce kulüp odaları boşaltıldı, şimdi ‘konfor’ bahanesiyle yurtlar dersliğe çevriliyor. Mesele aslında hukuk fakültesine meşruiyetsiz yer açma çabası.”

İsraf ve İhmal Eleştirileri

Solum, Hamlin Hall‘un 2010 yılında “yeşil bina” olarak restore edildiğini hatırlatarak, yapılan çevresel yatırımların hiçe sayılarak binanın yeniden tadilata sokulmasını “israf ve ihmal” olarak nitelendirdi. Solum, “Öğrenciler Kuzey Kampüs’teki tek tip yaşam alanlarına sıkıştırılmak isteniyor” diyerek endişelerini dile getirdi.

Marmara Üniversitesi’nde Yaz Aylarında Yurt Sorunu

Marmara Üniversitesi’nde de durum farklı değil. Dragos ve Göztepe kampüslerindeki yurtların yaz aylarında kapatılması, özellikle yaz okuluna devam eden öğrencileri kalacak yer arama derdine düşürdü. Öğrencilerden B.A.K., yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

“Dragos yurdunun başvuruları artık açılmıyor. En son iki yıl önce formalite icabı açılmıştı. Dilekçe verdik, müdür unuttuğunu söyledi. Dekan yer olduğunu kabul etti ama ‘Herkesi alamayız, haksızlık olur’ dedi. Sözde bize yer ayarlanacaktı ama olmadı. Yer aslında var, ama tanıdığı olanlara açılıyor.”

Yurtlarda Adaletsizlik ve Ayrımcılık İddiaları

Bir başka Marmara Üniversitesi öğrencisi, Mehmet Genç Külliyesi Kız Öğrenci Yurdu‘nda yaşananlara dikkat çekti. Öğrenci, ilk yıl başvuruyla yurda girdiğini ancak sonraki yıllarda başvuru açılmamasına rağmen özel görüşmelerle yeni öğrenci alımları yapıldığını belirtti. “Kim gerçekten ihtiyaç sahibi, bilemiyoruz. Bu durum adalet duygusunu zedeliyor” dedi.

Yaz Dönemi Mağduriyetleri ve Ayrımcı Uygulamalar

Öğrenci, yaz dönemindeki plansızlığa ve ayrımcı tutumlara da değindi: “Yazın kız öğrenciler önce Göztepe’ye taşındı, sonra tekrar Mehmet Genç Külliyesi’ne döndürüldü. Erkek yurdunun yarısı kadınlara verildi. Servis desteği olmadı, her şey son dakika bildirildi ve taksiyle taşınmak zorunda kaldık.”

Aynı öğrenci, en çarpıcı iddiayı ise şöyle dile getirdi:

“Biz yazın yurtta kalabilmek için zorunlu staj yapma şartına tabi tutuluyoruz. Ama öğrencimiz bile olmayan, dernek aracılığıyla getirilen ortaokul ve lise çağındaki yabancı uyruklu öğrenciler hiçbir engelle karşılaşmadan konaklayabiliyor. Üstelik yüksek ayrıcalıklarla. Yurt kurallarını ihlal ettiklerinde ise ‘anlamıyorlar’ bahanesiyle ceza almıyorlar.”