Antik Felsefenin Gözünden Yapay Zeka: Sokrates ve Platon Günümüzü Nasıl Yorumlardı?

Platon’un Mağara Alegorisi Modern Dünyayı Yansıtıyor mu?

Yunanistan’ın eski Başbakanı George Papandreou, antik felsefenin günümüz teknoloji tartışmalarına ışık tuttuğunu savunuyor. Papandreou’ya göre, Platon’un ünlü mağara alegorisi, sosyal medya ve yapay zeka (AI) tarafından şekillendirilen mevcut gerçekliğimizle şaşırtıcı bir benzerlik taşıyor. Alegoride insanlar, duvardaki gölgeleri gerçek sanarak yaşarlar ve arkalarındaki ateşin bu gölgeleri yarattığından habersizdirler.

Platon’un senaryosunda mağaradan kaçmayı başaran bir kişi, başlangıçta güneş ışığından bunalsa da zamanla dünyayı gerçek haliyle görmeye başlar. Ancak, mağaradakileri kurtarmak için geri döndüğünde, onları dışarıdaki gerçekliğe ikna edemez. 2009-2011 yılları arasında başbakanlık yapan Papandreou, Platon’un MÖ 380’de kaleme aldığı bu metnin, günümüzdeki demokrasi ve yapay zeka tartışmaları için de geçerli olduğunu belirtiyor.

Papandreou, Cenevre’deki Birleşmiş Milletler’in AI For Good Zirvesi’nde Euronews Next’e verdiği demeçte, “Platon, bu dünyalara çok fazla takılıp kalabileceğimizi ve bunun bir gerçeklik olduğunu düşünebileceğimizi ve meydana gelebilecek her türlü değişime karşı çok ama çok tepkisel olabileceğimizi söylüyor,” dedi.

Teknoloji endüstrisi yapay zekayı insanlığın bilgi birikiminin zirvesi olarak sunsa da, Papandreou’ya göre Platon, AI’ı mağaranın dışındaki aydınlatıcı güneş ışığı olarak değil, içerideki ilgi çekici ama yanıltıcı gölgeler olarak görürdü. Bu durum, AI’ın kültürümüz, iletişim biçimlerimiz ve siyasi kültürümüz üzerinde derin bir etkiye sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Sokrates Yapay Zekayı Nasıl Sorgulardı?

Platon’un akıl hocası olan ve bilgiye olan sarsılmaz bağlılığı nedeniyle ölüme mahkum edilen Sokrates, demokrasinin kusurlarını dile getirmekten çekinmemiştir. Sokrates’in hatip Giorgias ile olan tartışması, günümüz sosyal medya dinamiklerine ışık tutar. Sokrates, tartışmaların amacının kazanmak için zorbalık yapmak değil, karşılıklı anlayışa ulaşmak olması gerektiğini savunmuştur.

Papandreu, bu durumun sosyal medya platformlarının mevcut durumuyla paralellik gösterdiğini ifade ediyor: “Sosyal medya platformları, gerçek tartışmalara yardımcı mı oluyor yoksa kutuplaşmayı mı körüklüyor? Beğenilerimizle, başparmaklarımızla hükmetmeye mi çalışıyoruz? Zorbalık mı yapıyoruz? Kutuplaştırıyor muyuz?”

Papandreu’ya göre Sokrates, bugün yaşasaydı yapay zekanın toplumdaki rolünü temelden sorgulardı. AI’ın adil bir toplum yaratmaya mı hizmet ettiği, yoksa gücü birkaç kişinin elinde toplayarak gerçeği manipüle mi ettiği gibi sorular sorardı. Sokrates’in muhtemel cevabı ise günümüzdeki paradoksları işaret ederdi:

“Bir yandan internetin ve tabii ki yapay zekanın demokratikleştiğini söylüyoruz, diğer yandan da son derece merkezileşmiş durumda, yani algoritmaları kim kontrol ediyor ve yapay zekanın sahibi kim?”

Antik Yunan’dan Günümüz Yönetimlerine Dersler

Papandreou, modern hükümetlerin Antik Yunan’daki doğrudan demokrasi uygulamalarından ilham alması gerektiğine inanıyor. O dönemde vatandaşlar, kamusal alanda toplanarak önerileri tartışır ve oylardı. Günümüzde bu, vatandaşların yapay zeka gibi karmaşık konuları tartışabileceği ve politika yapım sürecine dahil olabileceği bir dijital hükümet platformu şeklinde uygulanabilir.

Böyle bir sistem, kadınlar ve göçmenler dahil olmak üzere herkese söz hakkı tanıyarak temsiliyeti artırabilir. Papandreou, bu tür araçların dikkatle incelenmesi ve vatandaşları gözetlemek için değil, onları güçlendirmek için kullanılması gerektiğini vurguluyor.

Eleştirel Düşünce ve Entelektüel Alçakgönüllülük

Papandreou, araştırmaların yapay zekanın insanların eleştirel düşünme becerilerini zayıflatabileceğine işaret ettiğini belirtiyor. Bu, Sokrates ve Platon’un kesinlikle karşı çıkacağı bir gelişmedir. “Olunması gereken yer, bilgi depolayan bir beyin olmak değil, alınan bilgiyi tartan ve neyin geçerli olduğunu anlayan bir beyin olmaktır,” diyor.

Bu noktada alçakgönüllülük kilit bir rol oynuyor. Platon’un Apology metninde Sokrates, en bilge kişi olduğu iddiasını araştırır ve bilge geçinen politikacıların ve sanatçıların aslında ne kadar az şey bildiklerini fark eder. Platon’un bize öğrettiği gibi, ne kadar az şey bildiğimizi kabul etmek, diyalog ve gerçek anlayış için daha fazla alan açar.

Belki de yapay zeka çağında, Sokrates’in en bilinen sözü her zamankinden daha geçerlidir: “Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir.”