Ayşe Keşir’in Gözünden 15 Temmuz: Gazi Meclis’in Bombalandığı O Kara Gece

15 Temmuz Gecesi ve Bir Milletvekilinin Tarihi Sorumluluğu

İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’ndan mezun olan ve 90’lı yıllardan itibaren gazetecilik yapan Ayşe Keşir, 9 yıl önce yaşanan ve “kara gece” olarak anılan 15 Temmuz darbe girişimini anlattı. Keşir, o gece asil milletin hür iradesiyle vatanın farklı bölgelerinde şerefli bir mücadele verdiğini vurguladı.

Darbe girişimi haberini alır almaz hem bir gazeteci hem de bir milletvekili refleksiyle TBMM‘ye gitme kararı aldığını belirten Keşir, amacının yaşananları halka aktarmak ve milletvekillerinin Meclis’e sahip çıktığını göstermek olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın vatandaşları sokağa davet etmesinin ardından, “Milletvekilleri nerede?” sorusuna bir cevap vermeyi hedeflediğini ve parti ayrımı yapmaksızın diğer vekillerle Meclis’e koştuklarını belirtti.

Meclis Bombalanırken Tarihe Geçen Canlı Yayın

Keşir, sandıkta kendilerine verilen emanete sahip çıkma bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayarak o anları şöyle anlattı: “Meclis bombalanmaya başladığında meslek (gazetecilik) refleksiyle cep telefonuyla yayın açtım. Sonradan fark ediyorum ki, o yayın halkımızın üzerinde bir etki yaratmış. Yani birkaç partiden milletvekilinin orada olması, her bir partinin seçmeninin nezdinde ‘Vekillerimiz de bizim irademize sahip çıkıyor’ duygusu oluşturmuş.”

Savaş Bölgesini Andıran Manzara

Hafızasında en çok yer edinen anın Meclis’e bombaların atıldığı an olduğunu söyleyen Keşir, yaşananları şu sözlerle betimledi: “İlk bomba atıldı. Biz içeride olduğumuz için bahçedeki gürültüyü duyduk. Kaotik bir durum vardı. Her şey bittiğinde bahçeye bomba atıldığını gördük. Meclis bahçesinde iki insan boyunda çukur ve duvarlarda şarapnel parçaları vardı. Benzetme yapmak istemem ama ne yazık ki bugün savaş bölgelerinde, Filistin’de gördüğünüz o kurşunlanmış binaların bir benzeriydi.”

“Bu Bir Darbe Girişimi Değil, İşgal Planıydı”

15 Temmuz‘da yaşananları sadece bir darbe girişimi olarak nitelemenin yetersiz kalacağını belirten Keşir, “O gece yaşananlar bir darbe girişimi değildi çünkü darbe tarihlerine baktığınızda kamu binalarına zarar verilmez. Darbecilerin amacı yönetimi ele geçirmektir. O gece yaşadığımız, Filistin, Suriye‘de gördüğümüz gibi aslında Türkiye’yi Suriyelileştirme, bölgeden tamamen yok etme üzerine çok büyük bir plandı. Meclis’in şarapnel parçalı duvarı bana hep onu hatırlatıyor.” diye konuştu.

Şehitler ve Kahramanlıkları Unutulmadı

Milletin canıyla ve kanıyla mücadele ettiğini hatırlatan Keşir, “Söz konusu vatansa, vatanın bağımsızlığıysa bu millet genlerinden gelen ruhla nasıl mücadele ettiğinin yakın tarihteki en iyi göstergelerinden birini sergiledi,” dedi. Keşir, darbe girişimi sırasında Gölbaşı‘ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda şehit edilen 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan‘ı da rahmetle andı.

Şehidin babası Ramazan Baysan‘ın, “Benim oğlum terörün yoğun olduğu çok farklı bölgelerde, zorlu coğrafi koşullarda çatıştı. Böyle tepeden bomba atılarak haince öldürülmeyi hak etmedi. Vuruşarak ölmek nasip olmadı oğluma,” sözlerini aktaran Keşir, “Bir babanın oğlunu nasıl yetiştirdiğinin, o evladın bu vatan için nasıl yetiştiğinin en güzel örneğidir bu söz,” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Keşir, tüm şehitlerin adını yaşatmanın ve kahramanlıklarını gelecek nesillere aktarmanın en önemli görevleri olduğunu sözlerine ekledi.