The Times Dergisi tarafından dünyanın en seçkin turizm destinasyonlarından biri olarak kabul edilen Çeşme’deki Ayayorgi Koyu’nu yapılaşmaya açmayı hedefleyen imar planlarına karşı açılan davada, yerinde bilirkişi incelemesi gerçekleştirildi. Söz konusu planlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ikinci defa askıya çıkarılmıştı. Mahkeme heyeti, uzman bilirkişiler ve tarafların katılımıyla düzenlenen keşif sırasında, davacı konumundaki Çeşme Çevre Derneği, diğer çevre örgütleri ve vatandaşlar da bölgede yerlerini aldı. Bilirkişi heyeti, davacı tarafın temsilcileri olan Çeşme Çevre Derneği Başkanı Ahmet Güler ve Avukat Müslüm Doğruer ile alanda bulunan çevre savunucularının beyanlarını dinledi. Bu sayede heyet, bölgeye yapılması tasarlanan yoğun yapılaşmanın olası etkilerini doğrudan yerinde tespit etme imkânı buldu.
Keşif esnasında bir açıklama yapan Ahmet Güler, Ayayorgi’nin yalnızca Çeşme’nin değil, Türkiye’nin en değerli kıyı miraslarından biri olduğunu vurguladı. Güler, alanın sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel dokusuyla da korunması gereken bir yer olduğunun altını çizdi. “Ne var ki; 433 bin metrekarelik bu benzersiz doğa parçası, plansız ve rant odaklı bir imar girişimiyle tamamen betonlaşma tehdidi altındadır” diyen Güler, bölgenin doğal ve tarihsel sit alanı statüsüne ve yüksek peyzaj değerine dikkat çekti. Güler, “Bu koyu betonlaştırmak sadece çevreye değil, Çeşme’nin geleceğine de ihanettir” dedi. Bölgede mevcut bir kanalizasyon altyapısının bulunmadığını ve en kritik problemin su kıtlığı olduğunu belirten Güler, planlanan yoğun yapılaşmanın Çeşme’nin taşıyamayacağı bir yük oluşturacağını ifade etti. Güler, “Kıyılar halkındır, ranta ve vahşi sermayeye teslim edilemez. Çeşme Çevre Derneği olarak bu hukuksuz ve doğa düşmanı imar planına karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” diyerek sözlerini noktaladı. / İZMİR