By Euronews
Yayınlanma Tarihi
08/07/2025 – 13:00 GMT+2
REKLAM
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Libya’da yaşamını yitiren Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlilerinin kimlik bilgilerini kamuoyuna duyurduğu iddiasıyla yargılandığı davadan aklandı. Ankara 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada, “suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” hükmüne vararak Özdağ’ın beraatine karar verdi.
Davanın temelini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame oluşturuyordu. Bu iddianamede, Özdağ’ın 27’nci dönem milletvekili olarak görev yaptığı 26 Şubat 2020 tarihinde, Libya’daki MİT personelinin kimliklerini ifşa ettiği öne sürülerek ‘MİT Kanunu’na muhalefet’ suçlamasıyla 3 ila 7 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
**Özdağ’ın Savunması**
Salı günü Ankara 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada savunmasını yapan Özdağ, şu sözleri sarf etti: “Basından öğrendiğim kadarıyla, Libya’da iki Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu şehit olmuş ve isimleri kamuoyuna ifşa edilmiştir. Cumhurbaşkanı da bu şehitlerden bahsederken ‘1-2 şehit’ ifadesini kullanmıştır. Ben de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediğim basın toplantısında, bu iki MİT mensubunun isimlerini anarak, ‘Türk tarihine kahramanlar olarak geçmişlerdir, Allah rahmet eylesin’ dedim.”
Savunmasına devam eden Özdağ, “Ben, yalnızca şehitlerimize ‘Allah rahmet eylesin’ dediğim için yargılanıyorum. Amacım çok açıktır. Ben devlet sırrının ne olduğunu bilen biriyim. MİT’i çok iyi tanırım, onlar da beni tanır. Bu açıklamaya ilişkin olarak MİT, benim hakkımda herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı. İlk ifşayı yapan kişilere yönelik suç duyurusunda bulunuldu. Çünkü benim ifşa etmediğimi biliyorlar. Zaten ifşa edilmiş bir bilgi tekrar ifşa edilemez. Bu bir suçlama konusu olamaz,” şeklinde konuştu.
**148 Gün Tutuklu Kaldı**
Bu davadan ayrı olarak Zafer Partisi lideri Özdağ, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçunu işlediği iddiasıyla daha önce 148 gün boyunca cezaevinde kalmıştı. Tahliye kararı, Silivri’deki 18’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 17 Haziran’da yapılan ikinci duruşmada, cezaevinde geçirdiği süre göz önünde bulundurularak verilmişti.
**Neden Tutuklanmıştı?**
Özdağ’ın tutuklanmasına neden olan olaylar zinciri, Zafer Partisi’nin 19 Ocak Pazar günü Antalya’da düzenlediği İl Başkanları İstişare Toplantısı’ndaki konuşmasıyla başlamıştı. Özdağ, o toplantıda, “Emin olun ki son 1000 yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, [Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan’ın ve AK Parti’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir. Hiçbir Haçlı Seferi, Türk Devleti’ne casusları sokamamıştır,” demişti.
Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde halkın geniş bir kesiminin “Allah’la aldatanlar” sebebiyle dinden soğumaya başladığını iddia eden Özdağ, bu süreçte “deist, ateist oranının yüzde 16’yı aştığını” ileri sürmüştü.
Özdağ ayrıca eleştirilerini sürdürerek, “Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu’ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AK Parti faşizmidir” ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamalarının ardından Özdağ, 20 Mart Pazartesi günü ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla başkent Ankara’da gözaltına alındı. Aynı gün İstanbul’a sevk edilmesinin ardından soruşturma genişletildi ve Zafer Partisi liderine ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlaması da isnat edildi.
Çağlayan Adliyesi’nde ifadesi alınan Özdağ hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutuklama talep edildi ve aynı günün akşamında tutuklandı. Dolayısıyla Özdağ, ilk gözaltı sebebi olan ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasından değil, sonradan eklenen ‘tahrik’ suçundan dolayı hapse girmiş oldu. Özdağ, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasından ise daha sonra beraat etmişti.