Türkiye’de Sürdürülebilirlik Raporlaması İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor
Türkiye’de şirketlerin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda önemli bir adım atıldı. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından hazırlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile ilgili usul ve esasları belirleyen Kurul Kararı, Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu gelişme, işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) performanslarını standart bir çerçevede raporlamalarını zorunlu kılacak.
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) Neleri İçeriyor?
KGK tarafından yayımlanan standartlar, uluslararası en iyi uygulamalarla uyumlu bir yapı sunarak, şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarının karşılaştırılabilir ve güvenilir olmasını amaçlamaktadır. Standartlar, iki ana başlık altında toplanmıştır:
- TSRS 1 Genel Hükümler: Sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilgilerin açıklanmasına ilişkin genel kuralları ve çerçeveyi belirler.
- TSRS 2 İklimle İlgili Açıklamalar: İşletmelerin iklimle ilgili risk ve fırsatlarını nasıl raporlayacaklarına dair spesifik kuralları içerir.
Uygulamanın Kapsamı ve Zamanlaması
Yeni düzenlemelerin uygulanması, belirli kriterleri sağlayan işletmeler için kademeli olarak zorunlu hale gelecektir. Özellikle büyük ölçekli ve halka açık şirketlerin ilk etapta bu raporlama yükümlülüğü altına girmesi beklenmektedir. Kurul tarafından yapılan açıklamada, kapsamda yer alan işletmelerin 1 Ocak 2024 tarihi ve sonrasında başlayan hesap dönemlerine ilişkin sürdürülebilirlik raporlamalarında bu standartları uygulamaları gerektiği belirtilmiştir.
Kararın İş Dünyası İçin Önemi
Bu kararın yayımlanması, Türkiye’nin küresel sürdürülebilirlik hedefleri ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası düzenlemelere uyum sürecinde kritik bir rol oynamaktadır. Yatırımcılar ve diğer paydaşlar için şirketlerin sürdürülebilirlik performansları giderek daha önemli bir karar verme kriteri haline gelmektedir. TSRS, bu bilgilerin standart, şeffaf ve güvenilir bir şekilde sunulmasını sağlayarak Türk şirketlerinin uluslararası alanda rekabet gücünü artıracaktır.
Uzmanlar, TSRS’nin şirketlerin sadece finansal performanslarıyla değil, aynı zamanda topluma ve çevreye olan etkileriyle de değerlendirileceği yeni bir iş kültürünün başlangıcı olduğunu vurgulamaktadır. Bu standartlar, sürdürülebilirlik risklerini ve fırsatlarını daha etkin yöneten şirketlerin uzun vadede daha başarılı olacağını göstermektedir.
Sonuç olarak, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları‘nın yürürlüğe girmesi, iş dünyasında şeffaflığı ve sürdürülebilirlik odaklı yönetimi teşvik eden, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önemli bir adımdır.