Kızılırmak’tan Çıkan Tarihi Hazine: Şarkışla Boğası
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde, Kızılırmak Nehri yatağında yapılan bir çalışma sırasında tesadüfen bulunan Hitit dönemine ait boğa başı şeklindeki testi parçası, Sivas Arkeoloji Müzesi’nde ziyaretçilerini ağırlıyor. Bir kepçe operatörünün kum alırken kovasına takılmasıyla gün yüzüne çıkan bu değerli eser, hem boyutu hem de işçiliğiyle dikkat çekiyor.
“Şarkışla Boğası”: Emsalsiz Bir Arkeolojik Buluntu
Bulunduğu ilçenin adıyla anılan “Şarkışla Boğası”, bugüne kadar keşfedilen boğa başı formundaki eserler arasında en büyüğü olarak kabul ediliyor. Eserin en belirgin özellikleri arasında dili dışarı sarkık, burnu yukarı kalkık ve badem şeklinde işlenmiş gözleri yer alıyor. Alnından gözlerinin arasına doğru uzanan ve meşe yaprağı ile palamudunu andıran süslemeler, Hitit ikonografisinin karakteristik detaylarını yansıtıyor.
Tarihsel ve Dini Önemi
Kayalıpınar Kazı Başkanı ve Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner, eserin yaklaşık üç yıl önce bulunduğunu ve büyük bir testinin parçası olduğunu belirtti. Bu tür testilerin Hitit ve Asur ticaret koloni dönemlerinden beri bilinen bir geleneği temsil ettiğini vurguladı.
“Boğa genel olarak hava ve fırtına tanrısının işareti olarak kabul ediliyor. Kızılırmak’ta bulunması oldukça ilginç. Kayalıpınar, Hitit ve Asur kaynaklarında ‘Samuha’ olarak geçiyor. Hitit döneminde Samuha kentinin nehir kenarında rahipler tarafından fırtına tanrısı ve tanrıça İştar için değişik bayramlar ve libasyon (sunu) faaliyetleri yaptığını biliyoruz.”
Maner, eserin bu dini ayinlerde kullanılmış olabileceğini ve binlerce yıl boyunca nehirde sürüklenerek kuma saplanmış olabileceğini ifade etti.
Devasa Boyutlar ve Ritüelistik Kullanım
Doç. Dr. Maner, eserin boyutlarına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Bu tip testiler genellikle dini ayinlerde kullanılmaktadır. Başları genellikle hayvan ve boğa şeklinde oluyor… Boğanın burunları delik ve ağzı açık şekildedir. Testinin içerisine konulan sıvı burun deliklerinden ve ağızdan çıkmaktadır. Kendi kategorisi içerisinde en büyüğü ve dolayısıyla testinin de çok devasa büyük olması gerekiyor. Sivas bölgesinde şu ana kadar bulunan en önemli eserlerden biri. Hitit arkeolojisi için de oldukça önemli.”