Doğu Akdeniz’de Gerilim: Yunanistan, Türkiye’nin Libya Etkisine Karşı Trablus’ta

Doğu Akdeniz’de Yunanistan-Türkiye Rekabeti Libya’ya Taşındı

Yunanistan, Libya’da Türkiye’nin artan nüfuzundan duyduğu endişeyle diplomatik hamlelerini sıklaştırdı. Atina yönetiminin kaygılarının merkezinde, Libya’nın doğusunu kontrol eden Hafter yönetimi ile Türkiye arasındaki yakınlaşma ve Türkiye-Libya deniz yetki alanları anlaşmasının Libya Temsilciler Meclisi’nde gündeme gelmesi yer alıyor.

Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın Kritik Libya Turu

Yunanistan Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin bölgedeki etkisini zayıflatma hedefiyle bir Libya turu düzenledi. Ziyaretin ilk durağı 9 Temmuz‘da Bingazi oldu. Bakan, burada Temsilciler Meclisi’nin söz konusu anlaşmayı reddetmesi veya oylamayı ertelemesi için diplomatik çaba gösterdi. Bingazi’nin hemen ardından rota Trablus‘a çevrildi. Bakan, Trablus’ta Milli Mutabakat Hükümeti yetkilileri ve Libyalı mevkidaşı ile bir araya gelerek aynı hedef doğrultusunda temaslarda bulundu.

Kıta Sahanlığı Gerilimi ve BM Şikayeti

Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın ziyareti, iki ülke ilişkilerinin oldukça gergin olduğu bir döneme denk geldi. Bu gerilimin temel nedeni, Atina’nın Girit’in güneyinde, Libya’nın kıta sahası olarak gördüğü bir bölgede hidrokarbon arama ve sondaj çalışmaları için ihale başlatmasıdır.

Trablus’un Hukuki Adımı

Bu gelişme üzerine Trablus yönetimi, Türkiye ile imzaladığı anlaşmalardaki haritaları esas alarak Yunanistan’ı Birleşmiş Milletler’e (BM) şikayet etti. Atina ise, Türkiye ve Libya tarafından sunulan bu haritaların uluslararası hukukta bir temel olarak kabul edilmesinden ve emsal teşkil etmesinden derin bir endişe duymaktadır. Bu durum, Doğu Akdeniz’deki enerji ve egemenlik mücadelesinin ne kadar karmaşık bir hal aldığını gözler önüne sermektedir.