Fidan’dan BM’de Gazze İçin Sert Mesajlar
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Gazze’deki insani durumu ele alan acil oturumunda önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, BMGK toplantıları sürerken İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırımının aralıksız devam ettiğini vurguladı. Gazze Şeridi’nde 2 milyondan fazla insanın tarif edilemez acılara maruz kaldığını, kitlesel yerinden edilme ve geniş çaplı yıkımın sürdüğünü belirtti.
“Açlık Savaş Silahı Olarak Kullanılıyor”
Bakan Fidan, insani yardımların kasıtlı olarak engellendiğini ve sivillerin gıda ve suya ulaşmaya çalışırken yardım dağıtım noktalarında ayrım gözetilmeksizin hedef alındığını ifade etti. Bu durumun vahametini şu sözlerle dile getirdi:
“Açlık bir savaş silahı olarak kullanılmaktadır. Uluslararası insancıl hukukun tek bir ilkesi bile İsrail tarafından ihlal edilmeden bırakılmamaktadır. Sözü dolandırmaya gerek yok. Gerçek neyse onunla yüzleşelim. 80 yıl sonra, dünya bir kez daha toplama kamplarına tanıklık etmektedir. Tüm bir halka yönelik bir imha kampanyası sürmektedir.”
Fidan, İsrail savaş makinesinin su almaya çalışan bir çocuk ya da yiyecek arayan bir anneyi hedef almaktan çekinmediğini belirterek, “Bu, nefretten beslenen bir makinedir. Bu, cezasızlıktan beslenen bir makinedir ve bu bazılarınca koşulsuz verilen destekle beslenen bir makinedir” dedi. Bu durumun, bazılarının en ağır acılar karşısında bile başka yöne bakmayı tercih etmesiyle mümkün olduğunu ve bunun bu şekilde devam edemeyeceğini söyledi.
İnsani Yardımlar ve BM’nin Rolü
Gazze’ye 4 aydan uzun süredir güvenli insani yardım erişimi sağlanamadığına dikkat çeken Fidan, yardım ulaştırmanın tek etkili yolunun Birleşmiş Milletler üzerinden olduğunun altını çizdi. Alternatif yardım modellerinin, yardımların tarafsızlığını ve onurunu zedelediğini belirten Fidan, yardımın temel ilkelerine bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.
“Yardım, mevcut tüm geçiş noktalarından, uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde ve BM ile tam koordinasyon içinde, zamanında, yeterli ölçüde ve hiçbir engele takılmadan ulaştırılmalıdır. İnsani yardımın temel ilkeleri olan insanlık, tarafsızlık, ayrım gözetmeme ve bağımsızlık ilkeleri korunmalıdır” ifadelerini kullandı.
“İsrail Barış ve İstikrar İstemiyor”
Türkiye’nin başından beri uluslararası toplumu acil harekete geçmeye çağırdığını hatırlatan Fidan, İsrail’in saldırganlık stratejisini sadece Filistin’de değil, Lübnan, Suriye ve İran’da da uygulamaya çalıştığını belirtti. Bu stratejinin kontrol altına alınmazsa daha geniş bir istikrarsızlık riski yaratacağını söyledi.
Suriye’deki Kırılgan Barış Tehdit Altında
Fidan, “Suriye’de tam da bu yaşanıyor. İsrail’in saldırganlığı, Suriye halkının büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kırılgan barışı tehdit ediyor” diyerek, saldırıların bölgedeki “etnik fay hatlarını derinleştirdiğini” ifade etti. Bakan Fidan, şu net tespitte bulundu: “Artık hepimiz için açık olmalı; İsrail barış istemiyor. İsrail istikrar istemiyor.”
Uluslararası Topluma Acil Eylem Çağrısı
Filistin halkının meşru haklarının tanınması ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının Orta Doğu’da kalıcı barış için tek yol olduğunu belirten Fidan, “Bu yüzden, Filistin Devleti’nin uluslararası alanda tanınması ve Filistin’in BM’ye tam üye olması için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Güvenlik Konseyi’nin performansını eleştiren Fidan, “Bir gerçek çok açık; Güvenlik Konseyi sadece Gazze halkını hayal kırıklığına uğratmadı, insanlık onurunu da hayal kırıklığına uğrattı” şeklinde konuştu.
Gazze’deki krizin kolektif bir insanlık sınavı olduğunu vurgulayan Fidan, yapılması gerekenleri net bir şekilde sıraladı:
- İsrail’in savaş makinesini durdurmak.
- Cezasızlığı durdurmak.
- Derhal ve kalıcı bir ateşkes, şimdi.
- Engelsiz insani yardım, şimdi.
- İki devletli çözüme yönelik yenilenmiş ve acil bir taahhüt, şimdi.