By Euronews
Yayınlanma Tarihi 09/07/2025 – 9:09 GMT+2•Son güncelleme
10:51
REKLAM
İmralı Adası’nda hükümlü bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) önderi Abdullah Öcalan, örgütün 11 Temmuz Cuma günü başlaması planlanan silah bırakma sürecinin arifesinde yayınladığı bir video mesajında, “PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir,” şeklinde konuştu.
1999 yılından bu yana ilk defa kamuoyuyla paylaşılan video kaydında Öcalan, “27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya” devam ettiğini vurgulayarak, gelinen mevcut aşamanın “oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumunda” olduğunun altını çizdi.
Öcalan, strateji değişikliğinin gerekçesini ise şu sözlerle ifade etti: “Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır.”
11 Temmuz Cuma günü başlaması öngörülen silah bırakma sürecine ilişkin değerlendirmesinde PKK lideri, bu geçişin “gönüllüce” olması gerektiğini ve TBMM bünyesinde “yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışmasının” ehemmiyetini belirtti.
19 Haziran tarihli mektubunda ise konuya dair şu detayları paylaşmıştı: “Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır.”
Mesajını şu ifadelerle sürdürdü: “Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.”
**Silahları Bırakma Sürecinin Arka Planı**
Sürecin temeli, Öcalan’ın DEM Parti milletvekillerinden oluşan bir heyetle İmralı’da yaptığı görüşmelerin akabinde 27 Şubat Perşembe günü Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti aracılığıyla yolladığı mektuba dayanıyor. Bu mektupta Öcalan, PKK’ya kendini lağvetmesi ve silahları bırakması yönünde bir çağrı yapmıştı. Bu çağrıyı takiben PKK, 1 Mart Cumartesi gününden itibaren geçerli olacak şekilde bir ateşkes ilan ettiğini açıklamıştı.
O tarihten itibaren örgütün fesih kongresini toplaması yönünde bir beklenti oluşmuştu. Hatta sürece destek veren isimlerden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dahi kongre için bir yer ve zaman önerisinde bulunduğu görülmüştü.
Konuyla ilgili yakın tarihli bir açıklama 2 Mayıs’ta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten gelmişti. Çelik, “Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her aşamayı titizlikle takip ediyoruz,” şeklinde konuşmuştu.
PKK tarafından ise kongrenin toplanabilmesi için Öcalan ile haberleşme imkanlarının sağlanması ve güvenlik koşullarının oluşturulması şart olarak öne sürülüyordu.
Örgüt tarafından yapılan duyuruda, kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında ‘Medya Savunma Alanları’ olarak bilinen bölgede, iki farklı noktada eş zamanlı olarak icra edildiği belirtildi. Bununla birlikte, kongrede Öcalan’ın ‘fesih’ çağrısı doğrultusunda tarihsel nitelikte kararlara imza atıldığı ifade edildi.
**Türkiye’deki Çözüm Süreci**
Türkiye’de “Çözüm süreci” kavramı, 2013-2015 döneminde PKK ile Türk devleti arasında yürütülen ve Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözme hedefiyle başlatılan müzakereleri tanımlamak için kullanılır. Sürecin ana bileşenleri arasında silahların bırakılması, demokratik reformların yapılması ve Kürt kimliğine ilişkin hakların genişletilmesi bulunuyordu. PKK lideri Öcalan’ın merkezi bir aktör olarak rol üstlendiği bu müzakereler, 2015 yılında çatışmaların tekrar başlamasıyla pratikte sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’nin siyasi dinamiklerinde ciddi dönüşümlere yol açmıştı.
Temelleri 28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde atılan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa ve Türkiye dahil çok sayıda devlet tarafından terör örgütü olarak tanınmaktadır.
Resmi verilere göre, PKK militanları yaklaşık 40 yıldır sürdürdükleri eylemlerde 15 bine yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde tutulmakta olan PKK lideri Öcalan, 1999 yılında terör örgütü kurma ve yönetme suçlamasıyla müebbet hapis cezasına mahkum edilmiştir.
Hükümet kanadı ise mevcut süreci ‘Terörsüz Türkiye’ konseptiyle adlandırmaktadır.