E-Ticarette Güvenlik Devrimi: Bakanlar Yeni Denetim ve Yapay Zeka Stratejilerini Açıkladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımıyla düzenlenen “Ürün Güvenliği Haftası Açılış Konferansı”, e-ticarette yeni bir dönemin başlangıcına sahne oldu. Ticaret Bakanlığı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, bakanlar Türkiye’nin ürün güvenliği ve e-ticaret ekosistemine yönelik vizyonunu paylaştı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanlığı ile yakın bir iş birliği içinde olduklarını belirterek, temel hedeflerinin vatandaşların can ve mal güvenliğini teminat altına almak ve sürdürülebilir bir e-ticaret ortamı tesis etmek olduğunu söyledi. Kacır, “Bakanlık olarak, 81 ildeki teşkilatımız ve 1200’e yakın denetçimiz aracılığıyla hem vatandaşlarımızın hem de girişimcilerimizin kaliteli ve güvenli ürünlere ulaşmasını güvence altına alıyoruz,” şeklinde konuştu.

Dünyanın çok katmanlı bir dönüşümden geçtiğini ifade eden Kacır, serbest ticaret anlayışının yerini yerinde üretim ile dost ve müttefik ülkelerden tedarik gibi tercihlere bıraktığını dile getirdi. Gümrük tarifelerinin yanı sıra teknik denetimlerin, yerli üretimi ve iç pazar kalitesini korumak için aktif olarak kullanıldığını belirten Kacır, “Bu küresel tabloda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, AR-GE ve katma değerli üretime öncelik veren bir yaklaşımla, nitelikli insan kaynağımıza yaptığımız yatırımlar sayesinde ülkemizi dünyanın önde gelen üretim ve teknoloji merkezlerinden biri haline getirdik. Güneş panelinden ticari araçlara, beyaz eşyadan demir çeliğe kadar pek çok sektörde Avrupa değer zincirlerinin kilit bir oyuncusuyuz,” dedi.

Kacır, Türkiye’nin Çin’den Orta Avrupa’ya uzanan coğrafyada en fazla ürün çeşidini en çok ülkeye rekabetçi bir şekilde ihraç edebilen ülke konumunda olduğuna dikkat çekti. Üretim gücüyle Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerinin güvenilir bir parçası haline geldiğini vurgulayan Kacır, şu şekilde devam etti:
“Özel sektörümüzdeki 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezinde çalışan nitelikli mühendis ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi sağlayan yenilikçi teknolojiler geliştirerek teknoloji odaklı kalkınma vizyonumuza güç katıyor. Sayısı 107’ye ulaşan teknoparklarımızda 11.500’ü aşkın firma, inovasyon merkezli faaliyetler yürütüyor. Bu tarihi başarı, üretimde her zaman en yüksek kaliteyi hedefleyen bir vizyonun sonucudur. Girişimcilerimizin küresel rekabet gücünü ve ülke içindeki adil ticareti güvence altına alan sağlam bir ürün güvenliği altyapısını bu vizyonun temel taşlarından biri olarak görüyoruz. Bakanlığımız, 81 ildeki yapılanması ve yaklaşık 1200 denetçisiyle vatandaşların ve müteşebbislerin güvenli ürünlere erişimine katkı sağlamaktadır.”

Bakan Kacır, piyasa gözetimi ve denetimi alanında en geniş ürün yelpazesinden sorumlu kurum olduklarını hatırlatarak, geçen yıl motorlu kara yolu araçları, asansörler, elektrikli ekipmanlar ve makineler gibi sanayi ürün gruplarında 37 binden fazla denetim gerçekleştirdiklerini belirtti. Güvenlik riski taşıyan ürünlerin piyasadan toplatılmasını sağladıklarını ifade eden Kacır, “Ulaşım, enerji, yapı malzemeleri ve kimya gibi birçok sektörün ihtiyaç duyduğu ileri test altyapılarını barındıracak olan Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Ankara Kalite Kampüsü’nü yakında hizmete açıyoruz. Bu yatırım, deney ve kalibrasyon altyapısıyla sadece ülkemizin değil, yakın coğrafyamızın da ihtiyaçlarını karşılayarak TSE’yi küresel uygunluk değerlendirme pazarında güçlü bir bölgesel aktör yapacak. Yerli üreticilerimizin rekabet gücünü artıracak ve mevzuatımıza uymayan düşük kaliteli ürünlerin ülkemize girişini engelleyerek denetimlerin etkinliğini artıracaktır,” diye ekledi.

Küresel eğilimler ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda ürün güvenliği modelini geleceğe taşıdıklarını söyleyen Kacır, araçlarda akıllı hız destek sistemi, sürücü dalgınlık uyarısı ve alkol kilidi kurulumu gibi sistemlerin kurallarını Avrupa Birliği (AB) standartlarıyla uyumlu hale getirdiklerini hatırlattı. Ayrıca, “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği”nin yürürlüğe girdiğini belirten Kacır, “Bu yönetmelik, internet üzerinden satılan ürünlerin imalatçı ve ithalatçı bilgilerini takip etmemizi sağlayarak e-ticaret platformlarında kayıt dışı ve uygunsuz ürünlerin önüne geçecek ve vatandaşlarımız için daha güvenli bir alışveriş ortamı yaratacaktır,” dedi.

Siber güvenliğin milli güvenliği doğrudan etkilediğini vurgulayan Kacır, bu alanda dayanıklı bir sistem inşa etmenin önemine değindi. İhracatının yüzde 40’ından fazlasını AB’ye gerçekleştiren Türkiye’nin, AB’nin 2028’de tam olarak uygulamaya koyacağı Siber Dayanıklılık Yasası’nı yakından izlediğini belirten Kacır, şunları kaydetti:
“Vatandaşlarımızın ve kişisel verilerin güvenliğini temin etmek amacıyla beyaz eşya ve ev aletlerinin iletişim güvenliğine yönelik yeni uygulamaları devreye alacağız. Dijital ürünlerin tasarımından piyasaya arzına kadar gerekli siber güvenlik standartlarını belirleyen bir düzenlemeyi ülke mevzuatımıza kazandıracağız. Ayrıca, yeşil dönüşümü ürün güvenliği politikalarımızın merkezine yerleştiriyoruz. Enerji Etiketlemesi ve EkoTasarım Tebliği ile sanayimizin enerji verimliliği yetkinliğini artırdık. Ürün güvenliği mevzuatımızın AB ile uyumlaştırılması, uluslararası standartların TSE tarafından Türkçeye kazandırılması ve test altyapılarımızın geliştirilmesine yönelik bütüncül yaklaşımımız, ürün güvenliğini ileriye taşıyarak ticaret dengemize pozitif katkı sunacaktır.”

**Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Proaktif ve Hedef Odaklı Denetimler Yapıyoruz**

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret platformlarındaki ürün güvenliğini hedef alan, yapay zeka destekli “proaktif denetim” modelini uygulamaya koyacaklarını açıkladı. Bolat, “Vatandaşlarımızın sanal ortamda da en az fiziki mağazalardaki kadar güvenle alışveriş yapmasını temin ediyoruz. Bu yeni dönem, ürün güvenliğinde dijital çağa uygun bir denetim anlayışının başlangıcıdır,” dedi. Bolat, ürün güvenliğinin sadece teknik bir mesele olmadığını, aynı zamanda özel sektör ve tüketicilerin de aktif rol aldığı, mevzuatın günlük hayata yön verdiği bir alan olduğunu belirtti. Güvenli üretim yapan firmaların emeğinin karşılığını aldığı, kuralları ihlal edenlere müdahale edildiği adil bir yapı oluşturmanın temel sorumlulukları olduğunu vurguladı.

Bolat, Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) ile 2011’den bu yana ithalatta toplam 49 milyar sanayi ürününün denetlendiğini ve uygunsuz bulunan 424 milyon ürünün ülkeye girişinin engellendiğini açıkladı. “Bugüne kadar tarım ürünlerinde 31 milyar ürün denetlenerek Türk malı imajı korunmuştur. İç piyasada ise 2009’dan bu yana 708 milyon adet uygunsuz ürün tespit edilmiştir. Yapay zeka destekli yeni sistemlerimizle denetim kapasitemizi artırıyor, kaynaklarımızı daha verimli kullanarak hızlı ve önleyici denetimler gerçekleştiriyoruz,” ifadelerini kullandı.

Ürün Güvenliği Haftası’nın bu yılki temasını “e-Ticaret Ürün Güvenliği” olarak belirlediklerini söyleyen Bolat, TAREKS sistemini baştan sona yenilediklerini duyurdu. “Sistem bugüne kadar büyük başarılara imza attı ancak yenilenmesi zorunlu hale geldi. Yapay zeka destekli, skor bazlı yeni bir risk analizi modeline geçerek ithalat denetim sistemimizi dijital dönüşüm hedefleriyle birleştiriyoruz,” dedi. Yeni yapının, riskli firmalara odaklanarak dürüst ithalatçıları haksız rekabetten daha iyi koruyacağını ve denetim kaynaklarının daha etkin kullanılacağını ifade etti. Bolat, yeni TAREKS’in MERSİS, ESBİS ve KPS entegrasyonları sayesinde firma yetkilendirme süreçlerini dijitalleştirdiğini de ekledi.

Bir diğer yeniliğin ise ihracatçılar için yeniden yapılandırılan “Ticarette Teknik Engeller Platformu” olduğunu belirten Bolat, bu platform sayesinde ihracatçıların tüm ülkelerdeki teknik engellere ve pazar giriş bilgilerine tek bir noktadan ulaşabileceğini söyledi. Bolat, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkelerin mevzuat değişikliklerini planlama aşamasındayken ihracatçılarla paylaşarak onların pazarlara daha güçlü etki etmelerini sağlayacaklarını bildirdi.

**AB ve Diğer Bakanların Değerlendirmeleri**

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, e-ticaret hacmindeki artışın tüketici ve siber güvenlik konularını öne çıkardığını belirterek, “Dijital çözümlerin benimsenmesi, inovasyon ve güvenli ürünler alanında AB’nin desteğine güvenebilirsiniz. Bu işbirliğinin ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendireceğini umuyorum,” dedi.

Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü, ürün güvenliğinin uluslararası ticaretin hem anahtarı hem de kilidi olduğunu, sürdürülebilir kalkınma için büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, modern altyapı yatırımlarıyla ürün güvenliği zincirinin her halkasını güçlendirdiklerini söyledi. Son 23 yılda ulaştırma ve haberleşmeye yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yapıldığını belirten Uraloğlu, bölünmüş yol ağının 6 bin 101 kilometreden 29 bin 771 kilometreye, demir yolu ağının ise 11 bin kilometreden 14 bin kilometreye çıkarıldığını aktardı. Uraloğlu, “Akıllı ulaşım sistemleri, lojistik izlenebilirlik çözümleri ve yerli yazılımlarla siber güvenliğimizi sağlayarak ürünlerin tüketiciye güvenle ulaşmasını temin ediyoruz,” diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “2007-2024 yılları arasında toplam 20 bin 218 ürün denetimi gerçekleştirdik. 2024’te denetlenen bin 21 ürünün 273’ü güvensiz veya uygunsuz bulundu. 2025’te de denetimlere aynı kararlılıkla devam edeceğiz,” dedi. Işıkhan, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve İŞKUR’un NİYEP programı aracılığıyla e-ticaret ve dijital denetim alanında donanımlı insan kaynağı yetiştirdiklerini vurguladı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise 1 Ocak’tan bu yana 640 bin gıda denetimi yapıldığını açıkladı. “Bu denetimler sonucunda 14 bin 706 uygunsuzluk tespit ettik, 352’si hakkında suç duyurusunda bulunduk ve yaklaşık 1,4 milyar lira idari para cezası uyguladık,” dedi. Yumaklı, denetim sonuçlarının karekod uygulamasıyla anlık olarak paylaşıldığını ve işletmelerin uyumu için son tarihin 28 Temmuz olduğunu hatırlattı.