Halife Hafter: Libya’nın Tartışmalı Liderinin Yükselişi ve Güç Oyunları

AB Heyetine Soğuk Duş: Hafter Gücünü Gösteriyor

Geçtiğimiz hafta üst düzey bir Avrupa Birliği heyeti, artan göçmen akınını görüşmek üzere Libya’nın Bingazi kentine gitti. Ancak aralarında AB Göçten Sorumlu Komiseri Magnus Brunner‘ın da bulunduğu heyetin uçağı, inişten kısa bir süre sonra geri gönderildi. Herhangi bir toplantı yapılmadı ve anlaşma sağlanamadı. Bir AB kaynağı, heyetin General Halife Hafter‘in yönetimini meşrulaştıracak bir fotoğraf karesine çekilmek istendiğini ve adeta “istenmeyen kişi” ilan edildiğini belirtti. Bu olay, Libyalı bir analist tarafından “tam anlamıyla bir aşağılanma” olarak nitelendirildi ve AB’nin pazarlık masasına oturmayı umduğu kişinin gücünü bir kez daha gözler önüne serdi: General Halife Hafter.

Halife Hafter Kimdir? Kaddafi’nin Müttefikliğinden Sürgüne

Uluslararası alanda tanınan hükümetin başında olmamasına rağmen, Libya Ulusal Ordusu‘nun lideri Hafter, 2011’de Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana parçalanmış ülkenin fiili yöneticisi konumunda. Bir zamanlar Kaddafi’nin en yakın müttefiklerinden biri olan Hafter, Libya’nın kuzeydoğusunda bir bedevi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Bingazi Askeri Akademisi’nde kendisinden bir üst sınıfta olan Muammer Kaddafi ile tanıştı ve aralarında devrimci ideallere dayanan güçlü bir dostluk başladı. Hafter, o dönemde Kaddafi’yi “bir melek” olarak tanımlıyordu.

İlham Kaynakları ve Hırsları

Hafter’in siyasi görüşleri üzerinde dönemin liderlerinin etkisi büyüktü. Yugoslav lider Tito‘dan esinlenerek mareşal unvanını seçtiği ve Irak’ın eski başkan yardımcısı Saddam Hüseyin‘e büyük bir hayranlık duyduğu biliniyor. Bu hayranlığını, oğullarından birine “Saddam” adını vererek gösterdi.

Chatham House Enstitüsü’nden Tim Eaton, “Hafter’in en önemli oğlu Saddam adını taşıyor; bu arada ismini Saddam Hüseyin’den almış. Babasına en çok benzeyen kişi de o. Sanırım bu, bilmeniz gereken her şeyi anlatıyor.”

1969’da Kral İdris’in devrilip Kaddafi’nin iktidara gelmesinde kilit rol oynadı. Sovyetler Birliği’nde askeri eğitim aldı ve 1973 Yom Kippur Savaşı’nda Mısır kuvvetlerine destek veren Libya birliklerini komuta etti. Bu süreç, Kahire ile olan uzun soluklu ilişkilerinin temelini attı.

Kaddafi ile Yolların Ayrılması ve ABD Yılları

Yükselişi 1980’lerin sonuna kadar sürdü. Albaylığa ve ardından ordu genelkurmay başkanlığına getirildi. Ancak 1980’lerin sonunda Çad’a düzenlenen başarısız bir operasyonda 700 askeriyle birlikte esir düşmesi, kaderini değiştirdi. ABD’nin arabuluculuğuyla serbest bırakılması, Kaddafi ile ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu.

Libyalı analist Anas El Gomati’ye göre, “Hafter, Kaddafi’nin kılıcıydı ama sonunda ona çevrilen en keskin bıçak oldu. Hafter günah keçisi ilan edildi ve ardından 20 yıl Virginia’da intikam planladı.”

Bu olaydan sonra Hafter, ABD’ye giderek CIA’in merkezi Langley‘e yakın bir yerde sürgün hayatı yaşadı ve Libya muhalefetiyle birlikte çalıştı.

Arap Baharı ve Libya’ya Güçlü Dönüş

2011’de Arap Baharı protestoları Libya’ya sıçradığında, Hafter ülkesine geri döndü. Başlangıçta Trablus’taki pek çok silahlı gruptan biri olarak görülse de, 2014’te Bingazi’de başlattığı “Onur Operasyonu” (Operation Dignity) ile gücünü pekiştirdi. Bu operasyonla doğu Libya’da kontrolü ele geçirdi ve 2015’te Libya Ulusal Ordusu’nun başkomutanı oldu.

Uluslararası Destekçiler

Hafter, IŞİD gibi grupların bölgedeki varlığından endişe duyan birçok uluslararası aktörden destek gördü. Analist El Gomati, “Yeni bir Kaddafi’ye ihtiyaç vardı, demokrasi bulaşıcı olmasın diye. Hafter acımasız, hırslı ve destek karşılığında egemenlikten vazgeçmeye hazır biri olarak bu rolü üstlendi,” diyor. Başta Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve Rusya olmak üzere birçok ülke, Hafter’i siyasi ve askeri olarak destekledi. Bu destekle 2019’da Trablus’taki uluslararası tanınmış hükümeti devirmek için bir saldırı başlattı ancak başarısız oldu.

Devlet İçinde Devlet: Hafter Ailesinin Serveti ve Kontrolü

Trablus’u ele geçiremese de Hafter, ailesiyle birlikte doğu Libya’da muazzam bir güç ve servet biriktirdi. Analistlere göre Hafter ailesi, milyarlarca dolarlık bir servete sahip ve ülkenin doğusunu adeta bir aile şirketi gibi yönetiyor.

Aile Üyelerinin Rolleri

  • Saddam Hafter: Kara kuvvetlerini yönetiyor.
  • Khaled Hafter: Korumaları yönetiyor.
  • Belkacem Hafter: Libya’nın yeniden inşası fonunu yönetiyor.
  • Sedig Hafter: Uzlaşma dosyasını yönetiyor.

Analist El Gomati, Hafter’in kontrolünü, “Devlet içinde devlet gibi işliyor. Doğu Libya’daki önemli her şeyi kontrol ediyor. Petrol sahaları, limanlar, havaalanları, askeri üsler, merkez bankasının matbaası, kendi hava kuvvetleri ve sınır ötesi kaçakçılık yolları var,” sözleriyle açıklıyor.

Avrupa ile İlişkiler: Göçmen Kartı ve Güç Dengesizliği

AB heyetine yapılan muamele, Hafter’in Avrupa’ya karşı ilk güç gösterisi değil. Uzmanlar, Hafter’in Akdeniz üzerinden Avrupa’ya yönelen göçmen akınını bir koz olarak kullandığını belirtiyor. Analist Claudia Gazzini, “İtalya’da göçmenler kıyıya gelirken Hafter, resmi ziyaret ile davet istedi ve aldı,” örneğini veriyor. Avrupa’nın göç konusundaki çaresizliği, Hafter’e diplomatik bir avantaj sağlıyor. El Gomati durumu, “Avrupalılar kendilerini kurban sanıyor, Hafter ise onları çaresiz aşıklar gibi görüyor,” diye özetliyor. Bu karmaşık denklemde Rusya ve BAE gibi aktörlerin askeri desteği, Hafter’in elini daha da güçlendiriyor.