AB Bütçesinde Kriz: Parlamento, Komisyon’un 2 Trilyon Euro’luk Teklifini Neden Reddediyor?

AB Bütçesi Üzerinde Anlaşmazlık: Parlamento ve Komisyon Karşı Karşıya

Avrupa Komisyonu’nun sunduğu yedi yıllık bütçe teklifi, Avrupa Parlamentosu üyeleri arasında ciddi bir memnuniyetsizlik yarattı. Milletvekilleri, Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF) olarak bilinen bu teklifi, mevcut haliyle müzakere etmeyi reddetme tehdidinde bulunarak süreci en başından zora soktu.

İlk Tepkiler ve Bilgi Eksikliği Eleştirisi

Bütçeden sorumlu Komiser Piotr Serafin tarafından Parlamento’nun Bütçe Komitesi’ne (BUDG) sunulan detaylar, birçok milletvekili tarafından yetersiz olarak değerlendirildi. Komite başkanı Belçikalı milletvekili Johan Van Overtveldt, durumu, “Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen basın toplantısı yapıyor ve size verdiğinden daha fazla bilgiyi basına veriyor,” sözleriyle eleştirdi. Milletvekilleri, müzakereler için temel teşkil eden rakamların, resmi belgelerin ve açıklayıcı materyallerin eksikliğini vurguladı.

Serafin, milletvekillerinin tepkisini anladığını belirterek, Komisyon’un karar toplantısından erken ayrılarak teklifi ilk olarak Parlamento’ya sunmasının, kuruma duyulan saygının bir işareti olduğunu ifade etti.

Bütçe Teklifinin İçeriğine Yönelik Sert Eleştiriler

Parlamento üyeleri, sadece sunum şeklini değil, aynı zamanda yaklaşık 2 trilyon euroya ulaşan ve AB’nin gayrisafi milli gelirinin yüzde 1,26’sına denk gelen teklifin içeriğini de şiddetle eleştiriyor.

‘Tarihi Bütçe’ İddiası Gerçeği Yansıtıyor mu?

Avrupa Halk Partisi’nden (EPP) ve MFF raportörlerinden Siegfried Mureșan, teklifin ‘tarihi bir bütçe’ olarak tanıtılmasının yanıltıcı olduğunu belirtti. Mureșan, “Bu, Komisyon’un sunmaya çalıştığı gibi ‘tarihi bir bütçe’ değil. Önceki yedi yıllık AB bütçesiyle aynı düzeyde,” dedi. Artışın büyük ölçüde enflasyon ayarlaması ve COVID-19 sonrası toparlanma fonu olan Yeni Nesil AB (Next Generation EU) geri ödemelerinden kaynaklandığını vurguladı.

Ulusal Planlar ve Demokratik Denetim Endişesi

Parlamento’nun en büyük endişelerinden biri, AB fonlarının “Ulusal ve Bölgesel Ortaklık Planları” aracılığıyla dağıtılması önerisi. Mureșan, bu planların AB’nin ulusallaştırılması anlamına geldiğini ve Parlamento’yu devre dışı bırakma riski taşıdığını savundu. Bu görüş, merkezdeki dört büyük grup tarafından da paylaşıldı.

Avrupa Halk Partisi (EPP), Sosyalistler ve Demokratlar (S&D), Renew Europe ve Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı (Greens/EFA) tarafından yapılan ortak açıklamada, “Avrupa Parlamentosu, AB harcamaları üzerindeki demokratik denetim ve meşru gözetim yetkisinin azaltılmasını kabul etmeyecektir,” denildi.

Ayrıca, uyum (kohezyon) ve tarım fonlarının tek bir başlık altında birleştirilmesi de milletvekillerinin ayrı bütçe kalemleri ve yasal dayanaklar talep etmesiyle bir başka tartışma konusu oldu.

Olumlu Karşılanan Teklif: AB’nin Kendi Gelir Kaynakları

Teklifin olumlu karşılanan nadir yönlerinden biri ise “AB’nin kendi gelir kaynakları” konusundaki öneri oldu. Komisyon’un bu kaynaklardan yıllık yaklaşık 58,5 milyar euro gelir hedeflemesi milletvekillerinden destek gördü. Özellikle şu öneriler öne çıktı:

  • Tütün ürünlerine ek vergi getirilmesi
  • Yıllık net cirosu 100 milyon euroyu aşan büyük şirketlerden vergi alınması

Müzakere Sürecinin Geleceği Ne Olacak?

Çok Yıllı Mali Çerçevenin (MFF) yürürlüğe girebilmesi için hem Avrupa Parlamentosu’nun onayı hem de üye devletlerin oy birliği gerekiyor. Bu durum, Parlamento’ya müzakerelerde önemli bir veto gücü veriyor. Raportörler, Komisyon’dan teklifi geri çekip müzakerelere uygun yeni bir temel sunmasını talep etme seçeneğinin masada olduğunu belirtiyorlar.

Ancak Sosyalistler ve Demokratlar grubundan eş-raportör Carla Tavares, bunun son çare olacağını belirterek, “Amacımız Komisyon’a baskı yaparak herkesin kabul edebileceği bir uzlaşmaya varmak,” dedi. Sürecin geleceği, Komisyon’un Parlamento’nun endişelerini ne ölçüde gidereceğine bağlı olacak.