Özel Okul Ücretlerindeki Fahiş Artış KDK Gündeminde
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), bir özel okulun kayıt yenileme ücretini bir yılda 169 bin liradan 350 bin liraya çıkarması üzerine yapılan başvuruyu değerlendirerek önemli bir tavsiye kararına imza attı. Bu durum, özel okullardaki ücretlendirme politikalarını yeniden gündeme taşıdı.
Veli Şikayeti KDK’yi Harekete Geçirdi
Bir öğrenci velisi, okulun 2024-2025 eğitim öğretim dönemi için talep ettiği ücretin, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) mevzuatında belirlenen artış sınırının çok üzerinde olduğunu belirterek Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurdu. Başvuruyu titizlikle inceleyen KDK, okulun eğitim hizmeti ücretine Bakanlıkça belirlenen üst sınırdan zam yaptığını, ancak asıl fahiş artışın eğitim dışı hizmetlerde olduğunu tespit etti.
KDK’nin incelemesine göre okul, yemek, servis, takviye kursu ve kırtasiye gibi ek hizmet kalemlerinde yüzde 236’lık bir artış uygulamıştı.
KDK’den MEB’e Düzenleme Tavsiyesi
Bu tespitler doğrultusunda KDK, özel öğretim kurumlarının ücret politikalarına yönelik önemli bir tavsiye kararı aldı. Kararda, sadece ara sınıflardaki artışların değil, aynı zamanda ilkokul, ortaokul ve lise gibi kademe başlangıç ücretlerinin ve eğitim dışı hizmet bedellerinin de denetlenmesi gerektiği vurgulandı.
Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı’na, bu alanlardaki fiyat artışlarına yönelik denetim ve sınırlamaları içeren bir yönetmelik düzenlemesi yapılması yönünde tavsiyede bulunuldu. KDK ayrıca, şikayete konu olan okul hakkında da inceleme başlatılması gerektiğini belirterek, kararın ilgili kurumlara gönderilmesine hükmetti.
Kararın Gerekçesi: Eğitim Ticari Faaliyet Değildir
KDK, kararının gerekçesinde eğitimin bir kamu hizmeti olduğunu ve özel kurumlar tarafından sunulsa dahi devletin denetim ve gözetim yetkisinin sürdüğünü hatırlattı. Özel okulların, eğitim hizmetini salt bir ticari faaliyet alanı olarak göremeyeceği vurgulandı.
“Eğitim hizmetlerinin ticarileşmesi kamu hizmeti anlayışıyla çelişebilecek bir duruma yol açmaktadır. Hukuki açıdan özel öğretim kurumları serbest ekonomik düzen içinde yer alsa dahi devletin eğitim hakkını koruma yükümlülüğü gereği özel öğretim kurumlarının eğitim hizmetini salt bir ticari faaliyet alanı olarak değerlendirmesine imkan verilmemesi gerekmektedir. Kanun, yönetmelik ve yargı kararlarında belirtilen kamu hizmetini ifa etme anlayışı uyarınca eğitim hizmeti, piyasa koşullarının değil; kamu yararının öncelikli olduğu bir kamu hizmeti alanıdır.”
Kararda ayrıca, bu kurumların faaliyetlerini sadece kazanç sağlamak amacıyla düzenleyemeyeceklerinin Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 12. maddesinde açıkça belirtildiği ifade edildi.