Çin’de Keşfedilen Yeni Virüsler Hakkında Uzman Görüşü
Çin’de bilim insanlarının yarasalar üzerinde yürüttüğü bir araştırma, insanlara bulaşma potansiyeli taşıyan yeni virüslerin tespit edilmesiyle endişelere yol açtı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, kamuoyunda oluşan tedirginliğe ilişkin önemli açıklamalarda bulundu ve mevcut durumda bir salgın tehdidinin olmadığını vurguladı.
Yeni Keşif: Henipavirus Cinsine Ait İki Yeni Virüs
Yapılan bilimsel çalışma, Çin’in Yünnan eyaleti yakınlarında yaşayan yarasalar üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmacılar, yarasaların böbreklerinden alınan idrar örneklerinde, insanlarda ciddi hastalıklara neden olabilen ‘Henipavirus’ cinsine ait iki yeni virüs türü saptadı. Prof. Dr. Özlü, bu virüslerin daha önceden bilinen ve insanlarda ağır akciğer hastalığı ile beyin iltihabına yol açan virüslerle aynı cinse ait olduğunu ancak yeni ve farklı yapıda olduklarını belirtti.
Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Yarasa, virüs ve Çin kelimeleri bir araya gelince hepimizde bir tedirginlik oluyor. Bu tamamen bilimsel bir çalışma. Bir hastalık ya da salgın tespit edilmiş değil. Şu an da herhangi bir tehdit yok” diyerek durumu netleştirdi.
Potansiyel Bulaşma Yolu: Meyveler
Endişelerin temel kaynağı, bu virüslerin insanlara nasıl bulaşabileceği sorusudur. Prof. Dr. Özlü’ye göre, yarasaların yaşadığı bölgelerdeki meyve bahçeleri bir risk unsuru olabilir. Virüslerin, yarasa idrarlarıyla meyvelere bulaşabileceği ve bu meyvelerin tüketilmesiyle de insanlara geçerek hastalığa neden olabileceği teorik bir olasılık olarak değerlendiriliyor. Ancak uzman, bunun henüz bir varsayım olduğunu ve kanıtlanmış bir vaka olmadığını tekrar vurguladı.
Zoonotik Hastalıklar ve Artan İnsan Etkileşimi Riski
Prof. Dr. Özlü, bu tür olayların zoonotik hastalıkların (hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar) önemini bir kez daha gösterdiğini belirtti. İnsanların vahşi yaşam alanlarına giderek daha fazla yaklaşmasının riskleri artırdığını ifade etti.
“Vahşi hayvanların yaşam alanlarına yaklaştıkça; bu tür farklı virüslerle karşılaşma oranımız, hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıkların bulaşması ve yayılması olasılığı artıyor. İnsanların doğadaki vahşi hayvanların yaşam alanlarına dokunmadığı, müdahale etmediği bir anlayışı geliştirmeleri lazım. Doğanın bir parçasıyız. Bizler doğanın hakimi değiliz.”
Özlü, bir hayvan dışkısı veya idrarıyla temas etmiş olabilecek ürünlerin tüketilmemesi veya çok iyi temizlenerek tüketilmesi gerektiğini tavsiye etti.
Türkiye’deki Durum ve Benzer Riskler
Türkiye’deki yaban hayvanlarında benzer bir virüs taramasının yapılıp yapılmadığına dair elinde bir bilgi olmadığını belirten Prof. Dr. Özlü, potansiyel risklerin her zaman var olduğunu söyledi. Türkiye’de hayvancılıkla uğraşan kişilerde hayvanlardan geçen bazı hastalıklara rastlandığını belirtti.
“Mesela, tüberküloz en sık rastladığımız hastalık. Türkiye’de ‘kuş gribi’ni yaşadık. Zaman zaman kümes hayvanları kaynaklı salgın halinde vakalar oluyor. Ancak bu bulguları genellemek mümkün değil. Bu çalışma, belli bir bölgede, belli bir yarasa popülasyonu üzerinde yapılmıştır” diyerek konunun spesifikliğine dikkat çekti.