Gazeteci Fatih Altaylı Hakkında ‘Cumhurbaşkanını Tehdit’ Suçlamasıyla İddianame Hazırlandı
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında, 20 Haziran‘da kendi YouTube kanalında yaptığı bir yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında 21 Haziran‘da gözaltına alınan ve ardından tutuklanarak Silivri’deki Marmara Cezaevi‘ne gönderilen Altaylı için iddianame düzenlendi.
İddianamede Yer Alan Suçlamanın Dayanağı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 17 Temmuz tarihli iddianameye göre, Fatih Altaylı’nın 20 Haziran 2025 tarihli YouTube yayınında kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıt suç unsuru olarak kabul edildi. Soru, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ömür boyunca Cumhurbaşkanlığına devam etsin mi, halkın yüzde 70’i buna karşıymış” şeklindeydi. Altaylı’nın bu soruya cevaben yaptığı yorum iddianamede şu şekilde yer aldı:
“Uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen suikasta kurban giden Osmanlı padişahı suikast demeyelim de komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen…”
Bu ifadeler üzerine savcılık re’sen soruşturma başlatmış ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından 21 Haziran’da video çözümlemesi yapılmıştır.
Fatih Altaylı’nın Savunması: “Tehdit Kastım Yoktu”
Fatih Altaylı, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerde Cumhurbaşkanı’na yönelik herhangi bir tehdit veya hakaret kastının olmadığını belirtti. Altaylı savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir araştırma şirketinin anketinde vatandaşların yüzde 70’inin kaydıhayat şartıyla Cumhurbaşkanlığına onay vermediğini gördüm. Yorumumda, Türk halkının Tanzimat’tan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı benimsediğini ve bir kişiye denetim dışında üst düzey görev vermekten hoşlanmadığını söyledim. Türk halkının kendini yönetenlere karşı eleştirel tutumunu, padişahlık dönemindeki örneklerle, tarihe meraklı bir entelektüel kimliğimle ifade ettim. Bu tarihi bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanına bir tehdit algısı çıkabileceği aklımdan dahi geçmezdi.”
Savcılığın Hukuki Değerlendirmesi ve Ceza Talebi
İddianamede, Altaylı’nın eyleminin “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” suçu delaletiyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçunu oluşturduğu öne sürüldü.
Özel Suç Vurgusu
Savcı, hukuki değerlendirmesinde, Cumhurbaşkanına karşı suikastın, kasten öldürme suçuna göre özel bir suç olarak tanımlandığını belirtti. Gerekçede, “Cumhurbaşkanının şahsına karşı diğer bütün fiili saldırılar, yani hakaret dışında kalan tüm hareketler fiili saldırı olarak anlaşılmalıdır ve bu kapsamda cezalandırılmaktadır” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporunda ‘fiili saldırılar’ terimine bütün kanunsuz saldırıların girdiği belirtildi.
“İletme Kastı” ve Yargılama Yeri
Savcılık, herkese açık yayımlanan videonun geniş kitlelere ulaştığını ve eylemin “iletme kastı” ile gerçekleştirildiğini vurguladı. İddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatının da 23 Haziran‘da suç duyurusunda bulunduğu kaydedildi. Suçun niteliği gereği yargılama görevinin Ağır Ceza Mahkemesi‘ne ait olduğu ifade edildi.
İstenen Ceza: 5 Yıldan Az Olmamak Şartıyla Hapis
İddianamenin sonuç bölümünde, Fatih Altaylı’nın sarf ettiği sözlerle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit suçunu işlediği ileri sürüldü. Bu gerekçelerle Altaylı’nın “Cumhurbaşkanını tehdit” suçundan 5 yıldan az olmamak şartıyla cezalandırılması talep edildi. İddianame, ilgili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.