Su Ayak İzi Nedir ve Neden Önemlidir?
Su ayak izi, bir bireyin, topluluğun veya bir organizasyonun su kaynaklarını ne ölçüde kullandığını gösteren bir ölçüttür. Bu kavram, hem içme suyu gibi doğrudan su tüketimini hem de tükettiğimiz gıdaların ve ürünlerin üretiminde harcanan dolaylı su kullanımını kapsar. Su ayak izinin hesaplanmasında üç ana bileşen bulunur:
Su Ayak İzinin Bileşenleri
- Yeşil Su Ayak İzi: Doğal su döngüsünün bir parçası olan bu su, yağmurla toprağa karışan ve bitkiler tarafından kullanılan sudur. Örneğin, bir buğday tarlasının yalnızca yağmur suyuyla sulanması, yeşil su ayak izine bir örnektir. Bu, en büyük ama ‘görünmez’ su kaynağımızdır.
- Mavi Su Ayak İzi: Nehirler, göller ve yeraltı kaynaklarından tarımsal sulama, endüstriyel üretim veya evsel kullanım amacıyla çektiğimiz suyu ifade eder. Barajlarda biriken su, mavi suyun en bilinen örneğidir ve su krizi tartışmalarında en çok tükenmesinden endişe edilen kaynaktır.
- Gri Su Ayak İzi: Kirlilikle ilişkili bir kavramdır. Üretim süreçleri sonucu ortaya çıkan atık suyun, doğal su kaynaklarının kalite standartlarına geri dönebilmesi için gereken teorik temiz su miktarını tanımlar. Örneğin, bir fabrikanın nehre saldığı kimyasalları seyreltmek için gereken su, o tesisin gri su ayak izini oluşturur.
Bu bileşenler arasında en çarpıcı örneklerden biri et üretimidir. Bir kilogram dana eti üretimi için yaklaşık 15 bin litre suya ihtiyaç duyulur. Bu suyun %93’ü yeşil, %4’ü mavi ve %3’ü gri sudur.
Üretim Modeli ve Gıda Güvenliği
Kırmızı et tüketimini azaltarak bitkisel beslenmeye yönelmek, su tasarrufu konusunda önemli bir fark yaratabilir. Tarımsal üretimde kullanılan suyun büyük bir kısmı, yaklaşık %70’i, etinden ve sütünden faydalandığımız hayvanların beslenmesi için yem üretiminde harcanmaktadır. Bu konuda Hollanda gibi ülkeler, ihracattaki başarılarını sürdürmek amacıyla hayvancılığı azaltıp tarımsal üretime odaklanma yönünde adımlar atmaktadır.
Uzman Görüşü: Sorun Tüketimde Değil, Üretim Modelinde
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı, bitkisel beslenmenin su ayak izi tartışmalarının merkezinde yer aldığını belirtiyor.
“Amaç, insanlara ne yiyip yiyemeyeceklerini söylemek veya kültürel beslenme alışkanlıklarını yargılamak değildir. Amaç, kısıtlı su kaynaklarımızı ulusal gıda güvenliğimizi sağlayacak şekilde en akılcı ve verimli nasıl kullanabileceğimizi bilimsel verilerle ortaya koymaktır. 1 kg sığır eti için yaklaşık 15 bin litre su kullanılırken, 1 kg buğday için bu miktar 1500 litredir. Asıl odaklanmamız gereken, tüketim miktarından çok, o bir kilogram etin hangi su kaynakları kullanılarak ve hangi coğrafyada üretildiğidir.”
Doç. Dr. Yavaşlı, geleneksel mera hayvancılığının su ayak izinin büyük oranda doğal döngünün bir parçası olan ‘yeşil su’dan oluştuğunu, ancak modern endüstriyel hayvancılığın ‘mavi su’ kaynaklarına dayandığını vurguluyor. Türkiye’deki en kritik sorunun, suyun kıt olduğu İç Anadolu (Konya Havzası gibi) bölgelerinde, su-obur yem bitkileri üretiminin ve endüstriyel hayvancılığın teşvik edilmesi olduğunu belirtiyor. Bu durum, su kaynakları üzerinde büyük bir baskı yaratmaktadır.
Çarpıcı Rakamlarla Su Tüketimi
- Sığır eti (1 kg): 15.500 litre
- Koyun eti (1 kg): 6.100 litre
- Keçi eti (1 kg): 4.000 litre
- Tavuk eti (1 kg): 4.330 litre
- Bir hamburger: 2.400 litre
- Bir bardak süt: 180 litre
Türkiye’deki Su Kayıpları Alarm Veriyor
Su ayak izini azaltmanın en önemli yollarından biri, suyun kaynaktan kullanıcıya kayıpsız ulaşmasını sağlamaktır. Ancak Türkiye’de içme suyu sistemlerinde %40’a varan oranlarda kayıp yaşanmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi su yönetimi uzmanı Dr. Akgün İlhan‘a göre, TÜİK verileri Türkiye genelindeki ortalama kayıp-kaçak oranının %37 olduğunu gösteriyor. Yani şebekeye verilen her 10 litre suyun yaklaşık 4 litresi hedefe ulaşamadan kayboluyor.
Bu sorunu çözmek amacıyla 2014’te bir yönetmelik çıkarılmış ve belediyelere hedefler konulmuş olsa da, bu hedeflere tam olarak ulaşılamamıştır. Uzmanlar, kayıpları azaltmak için üç adımı zorunlu görüyor:
- Altyapının Yenilenmesi: Eski boru ve hatların sistematik olarak değiştirilmesi.
- Kaçak Tespiti Teknolojileri: Akustik ve dijital sistemlerle kayıpların anlık olarak takip edilmesi.
- Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi: Su idarelerinin teknik ve mali olarak desteklenmesi.
İyi bir örnek olarak İSKİ, 2022’de %33.5 olan su kayıp oranını 2023’te %18.3’e düşürerek önemli bir başarıya imza atmıştır.
Evde Su Ayak İzinizi Nasıl Küçültebilirsiniz?
Bireysel çabalar da su tasarrufunda büyük rol oynar. İşte bazı ipuçları:
- Bulaşıkları elde yıkamak 103 litre, makinede yıkamak ise sadece 9 litre su harcar.
- Bulaşıkları yıkamadan önce sudan geçirmek 57 litre su israfına neden olur.
- 5 dakikalık bir duş yaklaşık 125 litre su tüketir.
- Sifonu bir kez çekmek 15 litre su harcar.
- Düşük akışlı duş başlıkları ve su tasarruflu tuvaletler kullanın.
- Damlayan muslukları onarın.
- Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam doluyken çalıştırın.
Unutmayın, Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyadaki et üretimi son 62 yılda 5 kat artarken, Türkiye’de bu artış 10 kat olmuştur. Bu durum, su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı daha da artırmaktadır.
YARIN:
- 1 KOT PANTOLON İÇİN 18 BİN LİTRE SU GEREKLİ.
- YARIM LİTRELİK PET ŞİŞE İÇİN 5.5 LİTRE SU HARCIYORUZ.
- TARIM VE SANAYİDE SU AYAK İZİMİZİ DÜŞÜRMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?